Mesajı Okuyun
Old 28-11-2012, 11:24   #30
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

Yukarıda tartışılan iki karardan kısa bir süre sonra verilen başka bir kararı sizinle paylaşmak istiyorum.

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/9069 K. 2012/11824 T. 4.7.2012
6100/m.17
ÖZET : Dava taraflar arasında imzalanan taşıma sözleşmesinin tek yanlı haksız feshinden doğan tazminatın tahsiline ilşkindir. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK.m.17 uyarınca geçerlidir. Taraflar sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa bunu da sözleşmede belirtmelidirler. Aksi halde davanın yalnız sözleşme ile belirlenen mahkemede açılması gerekir. Bu düzenleme 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanır. Bu tarihten önceki tarihli açılmış davalarda yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemelerin yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkileri devam eder. Davacının, davalının Diyarbakır Şubesi'nin yapmış olduğu işlemlerden doğan uyuşmazlık için dava açtığını ileri sürmesi karşısında, şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açabileceği göz önüne alınarak davalının Diyarbakır'da şubesinin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/03/2012 tarih ve 2011/500-2012/169 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan taşıma sözleşmesinin davalı tarafından tek yanlı olarak haksız fesh edildiğini ileri sürerek, 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin taraflar arasındaki sözleşme uyarınca Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu savunarak davanın yetki yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, HMK'nun 17. maddesi uyarınca, sözleşme ile belirlenen mahkemenin yetkili olduğu gerekçesiyle, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine, dosyanın karar kesinleştiğinde ve istem halinde Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK'nun 17 maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kalabilir. Taraflar, sözleşmeyle yetkili kıldıkları mahkeme yanında kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini istiyorlarsa, bunu ayrıca sözleşmede belirtmelidirler. Aksi halde, davanın yalnız yetki sözleşmesiyle belirlenen mahkemede açılması gerekir. (HMK. mad 17). Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanır. Bu tarihten önce açılan davalarda, Yetki Sözleşmesi ile belirlenen mahkemeler yanında, kanunen yetkili olan genel ve özel yetkili mahkemelerin yetkileri devam eder. Somut olaya gelindiğinde, davacının, davalının Diyarbakır Şubesi'nin yapmış olduğu işlemlerden doğan uyuşmazlık için dava açtığını ileri sürmesi karşısında, şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de dava açabileceği, göz önüne alınarak, davalının Diyarbakır'da Şubesi'nin bulunup bulunmadığı, değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir iken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinini temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.