Mesajı Okuyun
Old 24-10-2012, 10:51   #4
kum

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Karşılıksız çeke ilişkin özel kanun çıkmadan önce de dolandırıcılık suçundan hüküm veriliyordu, şu an da aynı şekilde işlem yapılabilir. Ancak karşılıksız çek şekli bir suçken dolandırıcılıkta çeki verirken ödememe iradesinin varlığı tespit edilmelidir ki bu da kolay bir şey değil.
Çekin niteliği gereği, çeki verirken karşılığı yoksa,ödememe iradesi en başta var demektir. Ancak ibraz tarihine kadar hesabı müsait hale getiren kişi,böyle bir iradesi bulunmadığını, varsa bile değiştiğini ispatlamış olur. Aksi halde bu irade en başından beri var ve süreklilik arzediyor demektir.
İnsanlar çekin çek olmasından kaynaklanan bu niteliği ile, şekli suç kavramını birbirine karıştırıyor. İşte bu kargaşadan yararlanan kişiler de, sanki karşılıksız çek keşide eden kişinin kusurluğuna bakmayan, kasıt ve taksir aramayan bir düzenleme varmış gibi hareket ettiler. Bence tazyik hapsi, böyle bir düşünceyi daha da besleyecektir.
Doğru çözüm, malvarlığına karşı işlenen diğer suçlarlarla kıyaslayarak, ölçülülük ilkesi çerçevesinde, kusurluluğun çeşidi ve derecesini dikkate alan kademeli bir hapis ve/veya adli para cezası düzenlenmeli ve aynı maddenin içeriğinde kusursuz(taksiri dahi bulunmayan) kişiye ceza verilemeyeceğinin altı çizilmelidir. Aslında bu husus değişiklikten önce ki ceza maddesinin gerekçesinde açıkça yazılı olup, Anayasa Mahkemesi de buna işaret ettiği halde, değişik kesimler madde metnine dayanarak şekli suç eleştrisi yönelttiler. Bu hususun madde metninde açıkça belirtilmesi halinde bunun önüne geçilecektir.