Mesajı Okuyun
Old 12-05-2012, 13:06   #28
mtmtk

 
Varsayılan

insanlığın ilk yaşı orta yaşı sonyaşı varsa herhalde en adil olduğu yaşı ilk yaşıydı aklını geliştiren doğaya hakim olmanın eşiğine geldiğini düşündüğü bu son yaşında adalet erdeminin peşine düşmekten daha ihtiraslı hedefleri(gelişen sadece insan aklı değil kavramlardır bağlılık,haksızlık vs tanımı tek iken,bugün az haksızlık çok haksızlık orta haksızlık yani haksızlık kavramının daha çeşitli tanımları vardır zeka gelişmesi sadece somut araçlarda değil duygusal alandada olmuştur.bugün cesaret dediğimiz kavrama belki o gün cesaret denmezdi) Daha görmediğimiz adaletsizlikler bilinçaltındadır herşey ilk kıvılcımda gizlidir kendini geliştirdiğini iddia eden insanı bu ilk kıvılcımdam sonra görmek gerekir.insanlığın son 100 yıldaki hadi geçtim son 10 yıldaki teknolojik gelişmelere baktığımızda bu gelişmelerin nedeni son yaşının verdiği olgunluk (maslovun ihtiyaçlar hiyerarşisindeki kendi idealini gerçekleştirme basamağını) nedeniyle değildir işte o ihtiraslı hedefleridir. insanlık hangi yaşta olursa olsun çoçuk şımarıklığını çok sevmekte vu kullanmak için adalet terazisine bakmamaktadır.
gelişme zıtlıkla olmaktadır tez antitez ve bugünki halimiz sentez bu sentez bozulmadıkca ilerleme gelmemektedir.sentezin bozulması tezlerin bozulmasına bağlıdır işte adalet üzerine tezlerimiz daha öncede dediğim gibi onun kullandığı ve düzenlemek istediği unsurların zorluğundan dolayı çok değişkene bağlıdır ve değişmesi çokda zor değildir.
insanlık gelişmesini savaşlara adaletsizliklerine borçludur.erdemli insanoğlu kulandığı araçları artırdığı(tarım toplumuna geçiş,hayvanları evcilleştirme,site,derebeylik,imparatorluk.ulus devleti,küreselleşme...)anda yeni adaletsizlikleri oluşturmuş sonra adaleti sağlama peşine düşmüştür.malesef insanoğlunun ihtiraslı ve gelişmesini sağlayan nedenler adalet kaynaklı değildir dengeyi bozma ile olmuşur.yine madde anti madde aynı evrendedir anti madde görünmüyor ama aranıyor.Adalet ile adaletsizlik yan yanadır adaletsizliği kaldırdığımızda adalet gelir ama adaletsizlik yine olacaktır çünki onun adil olduğunu anlamamız diğerine bağlıdır ve adalet uzun süre gitmeyecektir insanlığın çoçukca şımarıklığı onu yeni adaletsizliğe sevk edecektir bu sevki öyle bir anlatacak ki bunu adalet için yaptığını söyleyecektir yani çok güvendiğimiz vicdan bile buna karşı duramıyacaktır.(haksız işgal).bence gerçek budur .Adalet sağlama amacında insanlık bunlarla yüzleşmeli ve gerçek yüzünü görmelidir