Mesajı Okuyun
Old 23-08-2016, 09:43   #11
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan Dosya borcunun tamamının teminat altına alınması halinde hacizlerin kaldırılacağı

Yeni Karar :

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2015/10191
KARAR NO: 2015/21859
KARAR TARİHİ: 17/09/2015

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi G.T. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, itirazın kısmen iptaline dair ilamı tehiri icra istemli olarak temyiz ederek, dosya alacağına yetecek miktarda nakit paranın teminat olarak yatırılmasına rağmen alacaklı tarafından haciz talebinde bulunularak araçlarına haciz konulduğunu ileri sürerek, hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.

Somut olayda, alacaklı tarafından genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibine borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itirazın iptali isteminin, ** 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/263 esas, 2014/239 karar sayılı 05.06.2014 tarihli kararı ile kısmen kabul edilerek, 13.709,00 TL. alacak yönünden itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren %16 kademeli avans faizi işletilmesine karar verildiği, alacaklının icra dairesine ilamı ibraz ederek 11.08.2014 tarihli haciz talebi üzerine, icra müdürlüğünce hacizler uygulandığı, borçlunun ise 14.08.2014 tarihinde itirazın iptali ilamını tehir-i icra talepli temyiz ettiğine dair derkenar dilekçeyi icra dairesine sunarak, 15.08.2014 tarihi itibari ile icra müdürlüğünce hesaplanan dosya borcunun tamamını nakten yatırması üzerine, 19.08.2014 tarihinde mehil vesikası düzenlendiği ve Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nce 24.11.2014 tarihinde icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmüştür.

İİK'nun 36. maddesi gereğince; ilâmı temyiz eden borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehin veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.

İİK.nun 85/1.maddesi uyarınca; borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana para, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Aynı maddenin son fıkrası uyarınca ise, icra memurunun haciz koyarken alacaklı ve borçlunun menfaatlerini gözetmesi gerekir.

Yargıtay'dan tehiri icra kararı alabilmek üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK.nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır.

Şu hale göre; borçlu tarafından, dosya borcunun tamamı (asıl alacak ve fer'ileri) icra dairesine depo edilmiş olmakla, mahkemece, aşkın hale gelen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.



Eski Karar :

Alıntı:
T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
2014/14448 K. 2014/16947 T. 11.6.2014
DAVA : Mahalli mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklının, genel haciz yoluyla başlattığı takipte, borçlunun, itirazın iptaline ilişkin kararı tehir-i icra talepli olarak temyizi üzerine, dosya borcunun teminat olarak dosyaya depo edildiğini ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini ileri sürerek, hacizlerin kaldırılması işleminin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK’nın 36. maddesi gereğince; ilâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir.
Somut olayda, alacaklı tarafından genel haciz yolu ile takibe başlandığı, borçlunun itirazı üzerine alacaklının açtığı itirazın iptali davasında Çan Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2013 tarih ve 2012/317 E.-2013/380 K. sayılı kararı ile itirazın iptali ile takibin devamına karar verildiği, alacaklının talebi ile haciz işlemlerinin uygulandığı, daha sonra borçlu vekilinin teminat mektubunu ibraz ederek itirazın iptaline ilişkin kararı tehir-i icra talepli olarak temyiz ettiklerini, mehil vesikası verilmesini, talep ettiği, icra mahkemesince teminat mektubunun İİK.nun 36. maddesi gereğince teminat olarak kabulü üzerine, icra müdürlüğünce borçlunun talebi olmaksızın resen hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir.
İİK.nın 36. maddesi gereğince teminat yatırılması ile icranın geri bırakılması yönünde karar getirilmek üzere borçluya mühlet verilmesi, icra takibini olduğu yerde durduracağından, bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğini etkilemez ve hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Ayrıca teminat, ne için verilmiş ise sadece o amaç için geçerlidir. Teminatın borcun ödenmesine yönelik olmaması karşısında haczin kaldırılması doğru değildir. Kaldı ki icra müdürünün, alacaklının veya borçlunun talebi olmaksızın, resen İİK 85. maddesini gözeterek konulmuş olan hacizleri kaldırma yetkisi yoktur.
O halde, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.
Öte yandan HMK’nın 297. maddesinin ( 1 ). fıkrasının ( e ) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nın 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.