Mesajı Okuyun
Old 16-05-2007, 17:34   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Konuyla ilgili aşağıdaki linkini verdiğim forumda 30 no.lu mesajda ayrıntılı bilgi vermişim. Oradan alıntı yapıyorum.
Alıntı:
Yasa” Eser” yorumunu dar anlamda almamış. Çok geniş anlamda almıştır. Bu bağlamda bir mimarın projesi bile eser sayılmaktadır. Katılımcıların çokça söylediği “hayatın olağan akışı” “orta zekada bir insanın yapabileceği iş” “yaratıcılık” gibi kavramlar burada da geçerli değildir. Mimarın kendisine özgü olan projesi, hayatın olağan akışına göre, orta zekada diğer bir mimar tarafından projelendirilirse koruma altındadır.

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...FCyalar%FDm%FD

İlk imza sahibi mimarın projesi ilgili mercilerde bulunduğuna göre, ıspat sorunu yaşanmayacağı gibi, eserin kime ait olduğunu da belgeleyecektir. Bu nedenle imza sahibi mimar adına dava açılabilir. Konuyla ilgili bir karar aktarıyorum.

Saygılarımla

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/3202
K. 1998/5147
T. 6.7.1998
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Mimarlık Eseri Niteliğinde Villa Tamamlandıktan Sonra İzin Alınmaksızın İlave ve Değişiklikler Yapılması/Villanın Değerinin Arttığı - İşleme Hakkına Tecavüz/Kabulü Gereği )
• MİMARİ VE PROJE PLANLARI ( Bilimsel Eser Sayıldığı/Villada Yapılan Değişikliklerin Binanın Dış Görünüşü İle Planını Önemli Ölçüde Değiştirdiği - Mimarlık Eserinin Rızasız İşlenmesi/Tazminat Talebinin Kabulü Gereği )
• ESERİN RIZASIZ İŞLENMESİ ( Mimarlık Eseri Niteliğinde Villa Tamamlandıktan Sonra İzin Alınmaksızın İlave ve Değişiklikler Yapılması/Villanın Değerinin Arttığı - Tazminat Talebinin Kabulü Gereği/İşleme Hakkına Tecavüz )
• İŞLEME HAKKINA TECAVÜZ ( Mimarlık Eseri Niteliğinde Villa Tamamlandıktan Sonra İzin Alınmaksızın İlave ve Değişiklikler Yapılması/Villanın Değerinin Arttığı - Tazminat Talebinin Kabulü Gereği )
5846/m.21,68/1,70/3
ÖZET : Binada mimari proje sahibinden izinsiz olarak yapılan değişikliklerin binanın sağlamlığını ve emniyetini sağlamak amacıyla değil, doğrudan doğruya binayı büyütmek ve kullanım alanını genişletmek amacıyla yapıldığı, bu değişikliklerin binanın özgün mimarisini ortadan kaldırdığının, binanın dış görünüşünü ve planını önemli ölçüde değiştirdiğinin sabit olması halinde, binada bu nedenle meydana gelen değer artışının Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 70/3. maddesine göre mimara ödenmesi gerekir. Davacının, mimari projesi kendisine ait olan davalıya ait villada izni alınmaksızın ilave ve değişiklikler yapıldığından, işleme hakkına tecavüz edildiğinden bahisle maddi ve manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ettiği davada, bilirkişi incelemesi sonucunda, İmar Müdürlüğünce davacıya ait olduğu onaylanan projeye göre villada yapılan değişikliklerin binanın dış görünüşü ile planını önemli ölçüde değiştirdiği tespit edildiğinden, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar yerindedir.

DAVA : Taraflar arasında açılan davadan dolayı Sarıyer Asliye 2. Hukuk Mahkemesince verilen 26/12/1997 tarih ve 366-782 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraflar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalının maliki olduğu 3 no'lu villanın mimari ve statik projelerinin müellifi olduğunu, mimari ve proje planlarının bilimsel eser sayıldığını, dolayısıyla davalının villasının mimarlık eseri niteliğinde olduğunu, villa tamamlandıktan sonra müvekkilin izni alınmaksızın ilave ve değişikliklere uğradığını, bu değişiklikler sonunda inşaat alanının 115 m2 arttığını kısıtlı alanların tam yararlı alanlara dönüştürüldüğünü, villanın değerinin arttığını, bu konuda davalıya ihtarlar yaptığını, mimarlık eserinin rızasız işlendiğinin açık olarak görüldüğünü, dolayısıyla FSEK 21. maddedeki işleme hakkına tecavüz edildiğini, bunun yanında villanın iki katlı görünümünü değiştirerek üç katlı bir görünüm oluşturduğunu, bodrum katının cephesini değiştirerek, üst katlarla bağdaşmayan çirkin bir görünüm kazandırdığını maddi ve manevi tazminat koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, FSEK 70/3 ve 68/1. maddesi uyarınca 50.000.000.- TL. maddi ve 10.000.000.- TL. manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren işleyecekleri faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın 1 yıllık zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin eyleminin işleme olarak kabul edilemeyeceğini, tazminat koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; yaptırılan bilirkişi incelemesinde, villaya ait mimari projenin davacıya ait olduğunun Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nce onandığı ve projeye göre her bağımsız bölümde ne yapılacağının özetlendiğini, ayrıca II. blokta tadilat ve kayma yapılması nedeniyle bunların mühürlendiğini, daha sonra 3194 sayılı Yasa maddelerinin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden sözkonusu binalara iskan belgelerinin verilmediği, Mimarlar Odası yazısına göre davacının odaya aidat borcunun bulunduğu, mimarlık hizmet yetki belgesinin bulunmadığı, villalar yerinde incelenip onanmış projeler ile mevcut binaların karşılaştırılması yapıldığında, binada birtakım değişiklikler ve ilaveler yapıldığının tespit edildiği, binaya yapılan ilavelerin binanın sağlamlığını ve emniyetini sağlamak amacıyla değil, doğrudan doğruya binayı büyütmek ve kullanım alanını genişletme amacıyla yapıldığını, bu değişiklik ve eklentilerin binanın dış görünüşünü ve planını önemli ölçüde değiştirdiğini, 3 katlı bina haline dönüştürdüğünü, binanın özgün mimarisini ortadan kaldırdığını, FSEK 68. maddesi anlamında davacının dava konusu alacağının %50 ilave ile 39.976.439.- TL. olarak hesaplanabileceği, ancak FSEK 70/3. maddesine dayalı hesap yapıldığında istem konusu olan 50.000.000.- TL.'nin uygun olacağının beyan edildiği, FSEK 70/3. maddesine göre yaptırılan bilirkişi incelemesinde, villanın piyasa rayiç değerinde eklentilerin 1.224.880.000.- TL. bir artış meydana getireceğinin belirtildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 50.000.000.- TL. maddi tazminatın 17.03.1994 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ayrıca 10.000.000.- TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve dilekçede saklı tutulan hakların zamanaşımı süresi içinde her zaman istenebileceğine ve bilirkişi raporları kısmi dava için bağlayıcı olup esas davada bağlayıcı niteliğinin bulunmamasına göre taraflar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı taraflar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 773.900.- TL. temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davacıdan alınmasına, 2.160.000.- TL. temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz eden davalıdan alınmasına, 6.7.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.