Mesajı Okuyun
Old 19-06-2012, 16:55   #10
Av. Levent Emre ÇİÇEK

 
Varsayılan

(2004 S. K. m. 340, 344) (5271 S. K. m. 309)

Dava ve Karar: Nafaka hükmüne uymamak eyleminden borçlu Y.. K.. hakkında yapılan yargılama sonucunda beraatine dair Kastamonu 1. İcra Mahkemesinin 10/12/2009 tarihli ve 2009/753 Esas 2009/1135 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile sanığın 2004 sayılı İcra ve iflas Kanunu'nun 340. maddesi uyarınca 3 aya kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına ilişkin Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 15/01/2010 tarihli ve 2010/41 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi:

Tebliğname ile:

1- Sanık hakkında Kastamonu Asliye 2. Hukuk Mahkemesinin 2009/17 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında 11/02/2009 tarihli ara kararı ile dava tarihinden itibaren hükmolunan tedbir nafakasının tahsili için takip yapıldığı 8 aylık birikmiş nafaka alacağının ödenmemesi üzerine şikayette bulunulduğu olayda eylemin suç oluşturmayacağı gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,

2- Nafaka hükmüne uymamak eyleminden 2004 sayılı Kanun'un 344. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılmasında,

İsabet görülmemekle anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İsleri Genel Müdürlüğü’nün 19/05/2010 gün ve B.03.0.CIG.0.00.00.04-105-37-2644-2010/5823/31859 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C Başsavcılığının 03.6.2010 gün ve KYB 2010/133353 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla,

Gereği görüşüldü:

Somut olayda, borçlu hakkında Kastamonu 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/2015 Esas sayılı dosyası ile yapılan takipte, borçluya çıkarılan ödeme emrinde birikmiş nafaka alacağının ödenmesi istenmekte olup aylık nafaka alacağının tahsili yönünde bir talep bulunmaması karşısında ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihe dek birikmiş nafaka alacağı adi alacak hükmünde olduğundan bu nitelikte nafaka alacağını ödememek nafaka borcunu ödememe suçunu oluşturmayacağından itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Bozma kararının niteliği dikkate alındığında Yargıtay C Başsavcılığınca (2) nolu bozma nedenini tartışmakta hukuki yarar görülmemiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle Yargıtay C. Başsavcılığınca kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname kısmen yerinde görüldüğünden, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinin 15 1 2010 tarih ve 2010/41 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA, Bozma kararı üzerine 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden; borçlu sanık Y… K…'nin nafaka borcunu ödememe eyleminden dolayı tazyik, hapsi ile cezalandırılmasına yer olmadığına hakkındaki mahkumiyet kararının çektirilmemesine, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına tevdiine 04.10.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)