Mesajı Okuyun
Old 29-04-2007, 16:20   #7
Seyda

 
Varsayılan

Yargıtay
4.Ceza Dairesi
E.2003/12309
K.2004/10499
T.26.10.2004

İFTİRADAN RÜCU ETME

YAKINANLAR HAKKINDA TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMESİNDEN ÖNCE VE İFTİRA SUÇUNA İLİŞKİN SORUŞTURMA SIRASINDA SANIĞIN; “YAKINANLARIN KREDİ ARTTIRIMINDAKİ İMZALARIN KENDİLERİNE AİT OLMADIĞINI SÖYLEDİKLERİNDEN ŞİKAYETTE BULUNMUŞTUM” BİÇİMİNDEKİ İFADESİ GERÇEĞE DÖNME NİTELİĞİNDE DEĞERLENDİRİLMELİDİR

5237/md. 269 (765/md.285)

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:

Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.

Ancak; sanığın, iftira suçuna ilişkin soruşturma sırasında, yakınanlar hakkında takipsizlik kararı verilmeden önce 30.7.2001 tarihinde C.savcısı huzurundaki " bana, Ali ve Ertuğrul kredi arttırımındaki imzaların kendilerine ait olmadıklarını söylediklerinden şikayette bulunmuştum" biçimindeki ifadesinin gerçeğe dönme niteliğinde bulunup bulunmadığı tartışılmadan ve TCY.nın 285/son maddesinin uygulanması olanağı düşünülmeden hüküm kurulması,

Yasaya aykırı ve sanık Zafer müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.10.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.