Mesajı Okuyun
Old 28-06-2013, 21:08   #2
olgu

 
Varsayılan

Meslektaş inat etmiş vekalet sunmayarak. Bazen doğru bildiklerimizi uygulamak gerek ama coğu zaman müvekkil zararına olabileceğinden eyvallah demek zorunda kalıyoruz.

Sizin olayla birebir uyuşmasada benzer olduğunu düşündüğüm bir karar.
Alıntı:
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/31220

K. 2013/7095

T. 4.3.2013

• USULSÜZ TEBLİGAT NEDENİYLE ŞİKAYET ( Şikayetin Medeni Usul Hukuku Anlamında Dava Olmadığı - Şikayet Dilekçesinde Tarafların Adreslerinin Gösterilmemesi Nedeniyle İstemin Reddedilemeyeceği )

• ŞİKAYETİN MEDENİ USUL HUKUKU ANLAMINDA DAVA OLMAMASI ( Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet/Taraf Adreslerinin İcra Takip Dosyasında Mevcut Olduğu - Şikayet Dilekçesinde Tarafların Adreslerinin Gösterilmemesi Nedeniyle İstemin Reddedilemeyeceği )

• TARAFLARIN ADRESLERİNİN ŞİKAYET DİLEKÇESİNDE GÖSTERİLMEMESİ ( Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet/Taraf Adreslerinin İcra Takip Dosyasında Mevcut Olduğu - Şikayetin Medeni Usul Hukuku Anlamında Dava Olmadığı/Esasa Girileceği )

• ŞİKAYET DİLEKÇESİNDE TARAFLARIN ADRESLERİNİN GÖSTERİLMEMESİ ( Usulsüz Tebligat Nedeniyle Şikayet/Taraf Adreslerinin İcra Takip Dosyasında Mevcut Olduğu - Şikayetin Medeni Usul Hukuku Anlamında Dava Olmadığı/Esasa Girileceği )

2004/m.16

ÖZET : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ise ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Şikayet medeni usul anlamında bir dava olmadığından HMK’da düzenlenen davaya ilişkin koşullar aranmaz. Tarafların adresleri icra takip dosyasında mevcut olup, şikayet dilekçesinde gösterilmemesi istemin reddini gerektirmez. Bu durumda esasa girilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.Murat Madranefe tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun ise ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası İİK.'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup şikayet medeni usul anlamında bir dava olmadığından HMK’da düzenlenen davaya ilişkin koşullar aranmaz. Tarafların adresleri icra takip dosyasında mevcut olup, şikayet dilekçesinde gösterilmemesi istemin reddini gerektirmez.

O halde mahkemece borçlunun şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile dava şartı yokluğundan davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.