Mesajı Okuyun
Old 21-03-2014, 21:59   #25
ersintoker

 
Varsayılan Haydi çal!

Akşamın indiği saatlerde neşesini buluyor çarşı,,, birbirini kesen küçük sokaklar, iki küçük meydancığı almışlar aralarına köşe kapmaca oynuyorlar sanki,,, bunların hangisinden çıkıp geldiği meçhul bir kadın, şıngırdaklı balık pazarından aşağı bir koşu tutturuyor,,, kafelerin, kitabevlerinin arasından sıyrılır sıyrılmaz- ki tam da çarşının iskeleye doğru açılıp kapandığı yerdir burası- trafiğe kapalı üçyol ağzında, aniden durup kollarını havaya kaldırıyor,,, haydi çal!,,, ne aksilik,,, her gün bu saatlerde kitaplı müzikevlerinden yükselen müzik yok, bu akşam,,, o, şalvardan bozma allıyeşilli eteğinin yırtmacından çıkıvermiş sol bacağıyla yalınayaklı adımını hafifçe öne atmış, öteki arkaya doğru bedeninden akıp gelen bir çizgide gerilmiş halde yay gibi bekliyor,,, üzerinde kolları bir yerlerde unutulmuş turkuvaz rengi bluz büklüm büklüm,,, esmere yanmış çıplak kollarının uzandığı yerde uzamış ellerinde ziller, baş ve orta parmakları arasında kapanıp kalmış,,, başında, kırçıl saçlarında isyanın renginde tutsak bandanası bir tek mor karanfili sarıpsarmalamış,,, haydi çal!,,, müzik suspus,,, oysa günbatımı reveransıyla almış başını gitti gidiyor,,, derken iki küçük çingene kızı koşup geliyor, arka sokaktan, ellerinde darbukaları,,, nefesnefeseler,,, köşedeki üç katlı binanın sütunlarından birinin önüne çöküyorlar,,, küçük elleri öyle alışkın ki,,, akorta mahal yok zaten darbukalarına,,, müzik, ritmik darbelerin coşkusunda çağıldamaya başlıyor,,, kadının yüzü güneşin son parıltılarında kendinden geçip, yavaşça aşağılara süzülüp gidiyor,,, o hareketsiz anında ziller vuruyor önce ağırdan,,, sonra bedeni, hafif kıpırtılarla dalgalanıyor,,, ani bir hareketle başını arkaya attığında müziğin ritmini yakalayıp, yalayıp yutarcasına indiriyor bedenine…

Kadın raksediyor,,, etraftan gelip geçenlerin, duraksayıp seyre dalanların bakışını görmüyor bile,,, kim olduğundan da bihaber,,, nereden gelip nereye gittiği unutturulmuş,,, umurunda bile değil bunlar,,, o, sokağın ortasında,,, meraklı bakışlar atıp geçenlere inat, raksettikçe içinden çıkıp taşıyor,,, sokağa?,, çarşıya?,,, bu semte?,,, şehre?,,, hayır hayır hiçbirine değil,,, sınırlar ötesine aşıp gidiyor,,, yanında alıp götüreceği, o hesap soran ve meydan okuyan bir tek tebessümü var!