Mesajı Okuyun
Old 30-01-2011, 17:30   #3
tiryakim

 
Varsayılan Bu kararlar işinize Umarım Yarar

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/8780
K. 1996/9467
T. 3.7.1996
• TAKİP İSTEĞİ ( Takip Dayanağı Belgenin veya Onanmış Örneğinin Bir Fazlasının Tevdii Gereği )• TEVDİ MECBURİYETİ ( Takip Dayanağı Belgenin Aslı veya Onanmış Örneğinin )
• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Bağ-Kur İl Müdürlüğü Yazısına Dayanarak )
• BAĞ-KUR İL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI ( İtirazın Kaldırılmasını Sağlamaması )
2004/m.58, 68
ÖZET : Alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip isteği sırasında icra Dairesine tevdii zorunludur. Ayrıca, alacaklı Bağ-Kur Genel Müdürlüğü 'nün İİK.nun 68. maddesinde yazılı niteliği taşımadığı gibi, Bağ-Kur Kanununun 54.maddesinde belirtilen ve genel haciz yolu ile takibe olanak sağlayan bir belge niteliği de bulunmayan bir yazıya dayalı itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekir.

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 19.6.1996 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: İİK.nun 58. maddesi hükmüne göre, alacak belgeye dayanmakta ise belgenin aslını veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesine tevdii mecburidir. Ayrıca, alacaklının dosyaya sunduğu Bağ-Kur İl Müdürlüğünün 17.5.1995 tarih ve 231 sayılı yazışı, İİK.nun 68. maddesinde yazılı niteliği taşımadığı gibi, BağKur Kanununun 54. maddesinde belirtilen ve genel haciz yolu ile takibe olanak sağlayan bir belge değildir. Alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği düşünülmeksizin istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 3.7.1996gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/8982
K. 2002/10223
T. 16.5.2002
• ÖDEME EMRİ ( Dayanak Belge Eklenmemesi - Mercice Ödeme Emrinin İptaline Karar Vermek Gereği )• TAKİBİN BELGEYE DAYANMASI ( Ödeme Emrine de Belge Örneğinin Eklenmesi Geregi - Takibin İlamsız Olmasının Bu Duruma Etkili Olmayacağı )2004/m.58, 61
ÖZET : İİK' nun 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya örneğinin eklenmesi ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine belge örneğinin eklenmesi gerekir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK' nun 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya örneğinin eklenmesi ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine belge örneğinin eklenmesi gerekir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir. Somut olayda ödeme emrine dayanak belge eklenmediğinden mercice ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 16.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-428
K. 2001/426
T. 23.5.2001
[b]• ÖDEME EMRİNİN İPTALİ TALEBİ ( Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinde Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Eklenmemiş Olması )[/B]• TAKİP DAYANAĞI KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Borçluya Gönderilecek Ödeme Emrine Eklenmemesi Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )• ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Tebliğ Edilen Ödeme Emrine Eklenmemiş Olması Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
2004/m.16,58,61
ÖZET : Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliği yasal zorunluluktur.

DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Söke İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 13/10/1999 gün ve 1999/298 E-288 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/02/2000 gün ve 2000/1905-2784 sayılı ilamı ile; ( ...Borçlu, merciiye yaptığı başvuruda takibin iptali yanında ödeme emrinin iptalini de istemiştir. Ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetini ise İİK.nun 58. maddesi uyarınca takibe dayanak yapılan belgenin icra dosyasına ve ödeme emrine eklenmediğini göstermiştir. Sözü edilen ödeme emrine karşı çıkılması İİK.nun 16. maddesi doğrultusunda yapılan şikayet olduğundan doğrudan merciiye başvurulmasında bir usulsüzlük yoktur. Takibin şekline göre esasla ilgili itirazlarını icra dairesine yapmış olması bu şikayetin dinlenmesine engel teşkil etmez. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. Merciin borçlunun asıl itirazlarına yönelik itirazlarını, takibin şekline göre reddetmesi doğru ise de ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirmemesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında "ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği" şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.nun 61. maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi'nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23/05/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2000/12-50

K. 2000/47

T. 2.2.2000

• ALACAĞIN BELGEYE DAYANMASI ( Onanmış Örneğinin Ödeme Emriyle Borçluya Tebliği Mecburiyeti )
• ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİ ( Takip Dayanağı Belgenin Onanmış Örneğinin Eklenme Zorunluluğu )

• ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Belgenin Onanmış Örneğinin Ödeme Emrine Eklenmesi Zarureti )

• TAKİBİN BELGEYE DAYANMASI ( Dayanak Belgenin Onanmış Örneğinin Ödeme Emrine Eklenme Gereği )

2004/m.58,61

ÖZET : Alacak belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya onanmış örneğinin takip talebine eklenmesi ve belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikâyet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3. İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 8.2.1999 tarih ve 1999/96,79 sayılı kararın incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamı ile; ( ... İİK'nin 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesi'ne tevdii mecburidir. Ayrıca aynı kanunun 61/1. maddesi 2. cümlesine göre de, takip belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekli bulunmaktadır. Somut olayda borçluya sadece ödeme emrinin gönderildiği, dayanak belgelerin eklenmediği tebligat parçası üzerindeki açıklamadan anlaşılmaktadır. O halde şikâyet kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 12. Hukuk dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle ihtarname ancak takibe geçmenin koşulu olup, takip öncesi bir işlemdir. İİK 58 ve 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ve takibe ilişkin belgelerin eklenmesinin zorunlu bir koşul olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usûl ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2.2.2000 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.