Mesajı Okuyun
Old 09-08-2016, 15:50   #9
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/11075
K. 2011/12684
T. 29.11.2011

> HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE TAZMİNAT ( Davacının 21 Adet Tanık Gösterdiği – Davacıdan Gösterdiği Tanıklar İçinden Dava Dilekçesindeki Farklı Olguları İspata Yönelik Bilgisi Olanların İsimleri Sorularak Bu Tanıklar Dinlendikten Sonra Bir Karar Verileceği )

> TANIK DELİLİ ( Davacının 21 Adet Tanık Göstermesi TMK’nun 2. Md.sinde Düzenlenen İyiniyet Kuralı İle Bağdaşmadığı – Dava Dilekçesindeki Farklı Olguları İspata Yönelik Bilgisi Olanların İsimleri Sorularak Bu Tanıklar Dinlendikten Sonra Bir Karar Verileceği/Haksız Eylem Nedeni İle Tazminat )

> ÇOK SAYIDA TANIK GÖSTERİLMESİ ( Haksız Eylem Nedeni İle Tazminat/Davacının 21 Adet Tanık Göstermesinin İyiniyet İlkelerine Aykırı Olması – Davacıdan Gösterdiği Tanıklar İçinden Dava Dilekçesindeki Farklı Olguları İspata Yönelik Bilgisi Olanların İsimleri Sorularak Bu Tanıklar Dinlendikten Sonra Bir Karar Verileceği )

> DÜRÜSTLÜK KURALINA AYKIRILIK ( Haksız Eylem Nedeni İle Tazminat – Davacının 21 Adet Tanık Göstermesi TMK’nun 2. Md.sinde Düzenlenen İyiniyet Kuralı İle Bağdaşmadığı/Farklı Olguları İspata Yönelik Bilgisi Olanların İsimleri Belirlenip Dinlemesi Gerektiği )

4721/m.2

1086/m.241

6100/m.240,241

ÖZET : Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispat için 21 adet tanık gösterdiği, tanıkların dinletilmesi istemi hakkında bir karar verilmeden hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacının 21 adet tanık göstermesi, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” şeklinde açıklanan iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Ancak, davacıdan, dava dilekçesindeki iddialarını ispat için hangi tanıkların hangi olgu hakkında tanıklık yapacakları HUMK’nun 241, HMK’nun 240-241 doğrultusunda sorularak farklı konulara ilişkin tanıklık yapacak kişiler belirlenmeli ve davacıya maddi ve manevi zararını ispat için imkan tanınmalıdır. Davacıdan gösterdiği tanıklar içinden dava dilekçesindeki farklı olguları ispata yönelik bilgisi olanların isimleri sorularak bu tanıklar dinlendikten sonra bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı B. E. tarafından, davalı T. Y. aleyhine 24/11/2005 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 10/05/2007 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 29/11/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil B. E. geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.

Davacı, 1992 yılından beri kiracısı olduğu dükkanın davalıya harici satış sözleşmesi ile satıldığını, aleyhinde tahliye davası açmakla birlikte gayri kanuni yollara da girişerek tehdit ve hakaret ile , yangına sebep olarak, mala zarar vererek ve benzeri şekillerde tahliyesini sağlamaya çalıştığını, bu nedenlerle maddi ve manevi kayba uğradığını ileri sürerek uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir.

Davalı, dava konusu taşınmazın tapusuz olduğunu, kendisinin harici satış sözleşmesi ile satın aldığını, davalının taşınmazı tahliye etmek için kendisinden para istediğini, davalı aleyhinde tahliye davası açtığını, kanuni haklarını kullandığını, iddiaların asılsız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Yerel mahkemece, davacının davalı tarafından zarara uğratıldığını ispata yarar delil bulunmadığı, davalının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi nedeni ile tahliye davası açmasının hukuki hak arama özgürlüğü sınırları içinde kaldığı, nihayetinde davacının tahliyesine karar verildiği, tahliye sırasında oluşan zararın bu davanın kapsamına girmediği gerekçesi ile istemi reddetmiştir.

Dosya kapsamından, davacının dava dilekçesindeki iddialarını ispat için 21 adet tanık gösterdiği, tanıkların dinletilmesi istemi hakkında bir karar verilmeden hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacının 21 adet tanık göstermesi, Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” şeklinde açıklanan iyiniyet kuralı ile bağdaşmamaktadır. Ancak, davacıdan, dava dilekçesindeki iddialarını ispat için hangi tanıkların hangi olgu hakkında tanıklık yapacakları HUMK’nun 241, HMK’nun 240-241 doğrultusunda sorularak farklı konulara ilişkin tanıklık yapacak kişiler belirlenmeli ve davacıya maddi ve manevi zararını ispat için imkan tanınmalıdır.

Şu durumda, davacıdan gösterdiği tanıklar içinden dava dilekçesindeki farklı olguları ispata yönelik bilgisi olanların isimleri sorularak bu tanıklar dinlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmiş bulunması isabetli olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 29.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.