Mesajı Okuyun
Old 11-05-2007, 08:41   #3
Av.Yüksel Eren

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/9081
K. 2003/10255
T. 3.11.2003

• KASKO RÜCU DAVASI ( Kazaya Karışan Araçların Kusur Oranlarının Tesbiti Usulü - Her İki Sürücünün de Yeşil Işıkta Geçtiği İddiası )
• TRAFİK KAZASI NEDENİYLE KASKO RÜCU TALEBİ ( Kazaya Karışan Araçların Kusur Oranlarının Tesbiti Usulü - Her İki Araç Sürücüsünün de Yeşil Işıkta Geçtiği İddiası )
• TANIKLARIN DİNLENMESİ MECBURİYETİ ( Kasko Rücu Davasında Kazaya Karışan İki Araç Sürücüsünün de Yeşil Işıkta Geçtiği İddiası )
• KUSUR ORANLARININ TESBİTİ USULÜ ( Trafik Kazasına Karışan İki Araç Sürücüsünün de Yeşil Işıkta Geçtiğini İddia Etmesi )
• ISLAH TALEBİ ( Davalının Mahkemece Belirlenecek Zarar ve Ziyanı Davacının Mahkeme Veznesine Depo Etmesi Talebi )
• DAVANIN ISLAHI YOLUYLA MÜDDEABİHİN ARTIRILMASI ( Davalı Tarafından Mahkemece Belirlenecek Zarar ve Ziyanı Davacının Mahkeme Veznesine Depo Etmesi Talebi )
• MÜDDEABİHİN ISLAH YOLUYLA ARTIRILMASI ( Davalı Tarafından Mahkemece Belirlenecek Zarar ve Ziyanı Davacının Mahkeme Veznesine Depo Etmesi Talebi )
• ZARAR VE ZİYAN DEPO EDİLMESİ TALEBİ ( Davalı Tarafından Islah Yoluyla Müddeabihi Artıran Davacıdan )
• DEPO TALEBİ ( Islah Yoluyla Müddeabihi Artıran Davacının Davalı Talebiyle Mahkeme Veznesine Zarar ve Ziyan Depo Etmesi Gereği )
6762/m.1301
1086/m.86
ÖZET : 1- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Kaza tespit tutanağında, her iki araç sürücüsünün de, yeşil ışık yanarken geçtiğini iddia ettiği belirtilmiştir. Davalı Hazine vekili, müvekkile ait araç sürücüsünün yeşil ışıkta geçtiğini savunmuş, tanıklarının dinlenmesini talep etmiş, mahkemece bu talep dikkate alınmamıştır. Davalı tanıkları, jandarmada alınan ifadelerinde, davalı sürücünün yeşil ışık yanarken geçtiğini bildirmişlerdir. Davalı tanıklarının jandarmadaki ifadeleri, kaza tespit tutanağındaki olay yeri basit krokisi ve kazaya karışan araçların hasarlanan kısımları gözönünde bulundurularak, taraflara delil sunma imkanı verilip davalı tanıkları dinlendikten sonra yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

2-Davacı vekilinin talep miktarını, bilirkişi raporunda belirtilen meblağa yükseltmesine ilişkin ıslah dilekçesinin sunulmasını takiben, davalı vekilince, davacının mahkemece belirlenecek bir zarar ve ziyanı mahkeme veznesine depo etmesi, aksi halde ıslahın yapılmamış sayılması talep edilmiştir. HUMK.nun 86. maddesi uyarınca, ıslah eden taraf, bu tarihe kadar olan dava masrafıyla diğer taraf için takdir olunacak zarar ve ziyanı, davada mahkum olmuş gibi derhal mahkeme veznesine vermeye mecburdur. Aksi halde ıslah yapılmamış sayılır. Mahkemece, davalı vekilinin talepte bulunmasına rağmen bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi dahi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Ankara Asliye 2. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27.03.2003 tarih ve 2002/154-2003/221 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü bulunduğu aracın 8/8 oranında kusurlu olarak çarpması sonucu, müvekkil şirkete kasko sigortalı aracın uğradığı ( 2.135.485.000 ) TL. hasar bedelinin sigorta ettirene ödendiğini ileri sürerek, şimdilik ( 450.000.000 ) TL.nın ödeme tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş daha sonra talebini ( 2.069.800.000 ) TL.na ıslah etmiştir.

Davalı Hazine vekili, müvekkiline ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu savunmuş, davalı Tuncay Y. da, benzer savunmalarla davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sürücünün 8/8 oranında kusurlu bulunduğu, hasar bedelinin ( 2.069.800.000 ) TL. olduğu, davalı Tuncay hakkındaki davanın atiye bırakıldığı gerekçesiyle davalı Tuncay Y. hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, anılan meblağın ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı İçişleri Bakanlığı'ndan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.

1-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Kaza tespit tutanağında, her iki araç sürücüsünün de, yeşil ışık yanarken geçtiğini iddia ettiği, mahkeme huzurunda iddiasını ispat eden tarafın kusursuz, diğer tarafın tam kusurlu olduğu belirtilmiştir. Davalı Hazine vekili, müvekkile ait araç sürücüsünün yeşil ışıkta geçtiğini savunmuş, tanıklarının dinlenmesini talep etmiş, mahkemece bu talep dikkate alınmamıştır. Davalı tanıkları, jandarmada alınan ifadelerinde, davalı sürücünün yeşil ışık yanarken geçtiğini bildirmişler, ayrıca içinde bulundukları askeri aracın sol orta ve arka kısımdan hasarlandığını ifade etmişlerdir. Kaza tespit tutanağındaki olay yeri basit krokisi de, hasar durumu açısından davalı tanıklarını doğrular niteliktedir. Gerçekten de olay yeri krokisine göre, davacı şirkete sigortalı araç sürücüsü önce kendi aracının sağ ön kısmıyla askeri araca sol ön kısımdan çarpmış, sonra sola manevra yapıp çarpmaya devam ederek yine sola doğru dönmüş ve durmuştur. Dolayısıyla her iki aracın da yan kesimi hasara uğramıştır. Oysa mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tanık beyanları hiç değerlendirmediği gibi, askeri aracın ön kesimi, sigortalı aracın ise yan kesiminin hasarlandığı gerekçesiyle davalı sürücüye tam kusur izafe edilmiştir. O halde mahkemece, taraflara delil sunma imkanı verilip davalı tanıkları dinlendikten sonra, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

2-Kabul şekline göre de, davacı vekilinin talep miktarını, bilirkişi raporunda belirtilen meblağa yükseltmesine ilişkin 14.10.2002 tarihli ıslah dilekçesinin sunulmasını takiben, davalı vekilince, davacının, mahkemece belirlenecek bir zarar ve ziyanı mahkeme veznesine depo etmesi, aksi halde ıslahın yapılmamış sayılması talep edilmiştir. HUMK.nun 86. maddesi uyarınca, ıslah eden taraf, bu tarihe kadar olan dava masrafıyla diğer taraf için takdir olunacak zarar ve ziyanı, davada mahkum olmuş gibi derhal mahkeme veznesine vermeye mecburdur. Aksi halde ıslah yapılmamış sayılır, Mahkemece, davalı vekilinin talepte bulunmasına rağmen bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi dahi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) ve ( 2 ) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı Hazine yararına BOZULMASINA, 03.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.