Mesajı Okuyun
Old 10-03-2012, 02:57   #1
yavuzselimaydın

 
Varsayılan basın yoluyla hakaretten kaynaklı manevi tazminat taleplerinde zamanaşımı sorunu

Basın Kanunu m.26 uyarınca basın yoluyla kişilik haklarına saldırı da, C.savcılığınca dava açılması bakımından hak düşürücü süre 2 ay. 2 ay ibaresi Anayasa Mahkemesince iptal edildi ancak yürürlülük tarihi 2012 nisan ayı. Bunu bir kenara bırakırsak basın yoluyla hakaretten kaynaklı manevi tazminat talepleri;
* müştekinin kişilik haklarının zarara uğradığı da dikkate alınarak, açılmış olan ceza davasında sözlü ya da yazılı olarak ileri sürülebilir mi?
* kanunda yer alan 2 ay ibaresine karşın yine ayrı bir hukuk davası açmak bakımından, zaman aşımı süresi 5 yıl olarak kabul edilebilir mi?
* son olarak açılmış olan ceza davası, haksız fiilden kaynaklı 1 yıllık zamanaşımı süresini kesmiş olabilir mi?
bu soruları sorma amacım, Basın Kanunu m. 26 da yer alan 2 ay ibaresine dikkat çekmek. Bana göre mağdur kişilerin zararlarının cezasız ve tazminsiz kalmasına sebep oluyor. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin 2 ay ibaresini iptal etmesine karşın yürürlülük tarihini 6 ay sonrasına atması kanaatimce anlamsız. Keza yüksek mahkeme hem bu ibare Anayasaya aykırıdır diyor, hem de 6 ay daha uygulanmasına göz yumuyor.
Peki bahse konu 6 ay zarfında mağdur olan 3. kişilerin maneviyatları ne olacak?