Mesajı Okuyun
Old 04-07-2007, 13:16   #5
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/8280

K. 2003/7705

T. 12.9.2003

• TAZMİNAT DAVASI ( Yapılan İnternet Bankacılığı Sözleşmesinde İnternet Yoluyla Öngörülmeyen Havale İşleminin Banka Tarafından Yaptırılması Sonucu Oluşan Zarar Nedeniyle )

• İNTERNET BANKACILIĞI ( Banka Tarafından Verilen Şifrenin Özenle Saklanmasının Gerekmesi-Şifrenin Ele Geçirilmesi Sonucu Doğacak Zarardan Bankanın Sorumlu Tutulamaması )

• İNTERNET ARACILIĞI İLE HAVALE ( Banka Tarafından Verilen Şifrenin Başkası Tarafından Ele Geçirilmesi ile Yapılan Havale Nedeniyle Doğan Zarardan Bankanın Sorumlu Olmaması )

818/m.41


ÖZET : İnternet bankacılığı sözleşmesinde, sonradan bankaca eklenecek internet hizmetlerinden de davacının yararlanacağının öngörülmüştür. Banka tarafından verilen internet şifresinin özenle saklanma yükümlülüğü davacı banka müşterisine ait olduğundan, şifrenin başkası tarafından kullanılarak hesaptan para havale edilmesi sonucu ortaya çıkan zarardan banka sorumlu tutulamaz.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 6.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29.01.2002 gün ve 1999/770 - 2002/31 sayılı kararı onayan Dairenin 10.12.2002 gün ve 2002/7999 - 11485 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan "İnternet Bankacılığı Sözleşmesinde internet yoluyla havale yapma hizmeti verilmesi öngörülmediği halde müvekkili şirketin eski müdürü İsmail Emin Karcı'nın verilen şifreyi kullanarak şirket hesabından internet yoluyla virman talimatı vererek kendi hesabına toplam 511.787 Amerikan Doları aktardığını, davalı bankanın sözleşmede belirtilmeyen yöntemi kullandırması nedeniyle davacının uğradığı zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğunu ileri sürerek, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin 3/2 maddesinde sonradan bankaca eklenecek internet hizmetlerinden de davacının yararlanacağının öngörüldüğünü, davacının da bu hizmetten yararlanarak havale işlemi yaptığını, sözleşmenin 4. maddesinde şifrenin özenle saklanması ve bu nedenle doğacak zararlardan davacının sorumlu olacağının kararlaştırıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin, davanın reddine dair verdiği kararın Dairemizce onanması üzerine davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK.nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 16.090.000.- lira karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı yasa ile değiştirilen HUMK.nun 442/3. madde hükmü uyarınca, takdiren 86.700.000.-lira para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 12.09.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4748

K. 2006/7341

T. 22.6.2006

• BANKANIN SORUMLULUĞU ( Bir Güven Kurumu Olarak Faaliyet Gösteren Bankalar Objektif Özen Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesinden Kaynaklanan Hafif Kusurlarından Dahi Sorumlu Olduğu )

• HAFİF KUSUR ( Bankalar Objektif Özen Yükümlülüğünün Yerine Getirilmemesinden Kaynaklanan Hafif Kusurlarından Dahi Sorumlu Olduğu )

• BİLGİSAYAR KORSANLIĞI ( Müşterinin Haberi Olmadan Bilgisayar Korsanlığı Yoluyla Başka Bir Hesaba Aktarılmasının Önlenmesi Konusunda Ek Güvenlik Tedbirleri Almayan Bankanın Hafif Kusurundan Dahi Sorumlu Olduğu Dikkate Alınarak Müşterisinin Zararını Ödemek Zorunda Olduğu )

• İNTERNET BANKACILIĞI YOLUYLA DOLANDIRICILIK ( Müşterinin Haberi Olmadan Bilgisayar Korsanlığı Yoluyla Hesabındaki Paranın Başka Bir Hesaba Aktarılması - Ek Güvenlik Tedbirleri Almayan Bankanın Hafif Kusurundan Dahi Sorumlu Olduğu )

818/m.41


ÖZET : Bir güven kurumu olarak faaliyet gösteren bankalar objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan hafif kusurlarından dahi sorumludurlar.
Bu nedenle; banka müşterisinin hesabında bulunan paranın, müşterinin haberi olmadan bilgisayar korsanlığı yoluyla başka bir hesaba aktarılmasının önlenmesi konusunda ek güvenlik tedbirleri almayan bankanın hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu dikkate alınarak, müşterisinin zararını ödemek zorunda olduğu sonucuna varılmalıdır.
Ayrıca belirtmek gerekir ki, bankanın hafif kusurundan dahi sorumlu olduğu bu olayda müşterinin müterafik kusurundan söz edilemez.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 4. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 01.02.2005 tarih ve 2003/46-2005/61 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20.06.2006 gününde davacı avukatı SA ile davalı avukatı HE gelip, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Yaşar Arslan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesabının OA Adlı kişi tarafından internet şifresi ele geçirilip kullanılarak çekildiğini, elektronik bankacılık hizmetinde gereken güvenliği sağlayamayan davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, ( 20.146.720.234 ) TL'nin faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kişisel bilgisayarının güvenliğini sağlamayan, sanal klavye kullanmayan, havale işlemlerini sınırlayan parola kullanımını akili hale getirmeyen davacının şifrenin başkalarınca ele geçirilmesinde kusurlu olduğunu, üçüncü kişilerin müşterilerin kullanıcı kodu ve şifre bilgilerini banka sisteminden sağlamalarının olanaksız olduğunu savunmuştur.
Mahkemece, mübrez belgelere ve banka merkezinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucuna dayanılarak davacının Suadiye ve Bostancı Şubelerindeki hesaplarından dava dışı kişinin Konak-İzmir Şubesindeki hesabına ( 16 ) ayrı işlemle ( 20.146.720.234 )TL'nin internet şubesi aracılığı ile havale edildiği, 15 dakika içinde ( 16 ) ayrı işlemle para havalesi yapılmasını fark eden güvenlik sisteminin davalı bankada bulunmadığı, iki gün sonra sisteme girmeye çalışan davacının kullanıcı şifresinin değiştirilmesi nedeniyle girememesine karşın bankanın her hangi bir kilitleme yapmadığı, objektif özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı bankanın hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğu, davacının şifresini koruma yükümlülüğüne uygun davranmadığı ve müterafik kusurlu olduğu savunmasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve kararın dayandırıldığı 16.08.2004 tarihli uzman bilirkişiler kurulu raporunda yer alan saptamalardan, davalı bankanın iki ayrı şubesinde hesabı bulunan davacının taraflar arasındaki bireysel internet şubesi sözleşmesi uyarınca davalının internet şubesi nezdinde yaptığı işlemlerde kullandığı kullanıcı adı ve şifresinin bilgisayarına yerleşmiş casus programlarda başkasınca elde edilerek davacı hesaplarından ( 20.146.720.234 ) TL'nin çok kısa bir süre içerisinde ( 16 ) ayrı işlemle internet yolu ile davacının haberi olmadan davalı bankanın Konak Şubesi'ne aktarılmasında bu tür bilgisayar korsanlığı yöntemiyle işlemler yapılmasını önleme yolunda ek güvenlik tedbirleri almayan ve olaydan sonra bu yola tevessül eden davalının kusurlu ve sorumlu bulunduğunun, davacının sanal klavye kullanması halinde dahi bunun yapılan bilgisayar korsanlığını engellemeye teknik olarak yetmeyeceğinin anlaşılmasına, işlemi yapan kişi hakkındaki ceza soruşturması sonucunun hafif kusurundan dahi sorumlu olan davalı banka bakımından etkili görülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, takdir edilen 450,00 YTL duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 815,94 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.