Mesajı Okuyun
Old 12-10-2012, 18:48   #7
avrecepefe

 
Varsayılan

Sayın Yağmur Deniz,

Yanlış anlatmış olmamak için yeniden yazıyorum:

a) Aile Mahkemesinde açtığımız bir karşı boşanma davası ile yine aynımahkemenin başka bir dosyasında

b) Aile konutunun rızamız ve bilgimiz dışında 3. kişiye satıldığı, 3.kişinin de bir başka 3. kişiye sattığı, devirlerin muvazaalı olduğu dolayısıylatapu iptali ve davalı koca adına tescilini istemiş idik.

İki dava böyle devam ederken boşanma davası sonuçlandı. Her iki taraf daboşanma kararını temyiz etmedi. Ancak davalı taraf nafaka ve tazminatlaryönünden temyiz yoluna gitti. Dolayısıyla verilmiş boşanma kararı yönünden ilamkesinleşti.

Mahkeme, sanıyorum ki (gerekçeli karar henüz yazılmadı) boşanma kararınınkesinleşmesiyle artık ortada bir aile konutu kavramının olamayacağını,dolayısıyla karar verilmesinin gerekmediği kanaatiyle ikinci davamız bakımındanböyle bir karar verdi.

Bu durumda benim aklıma gelen yol şu: (zira davalı kocanın bu evden başka malıveya parası da yok. İlle evi kurtarmamız lazım)
Asliye Hukuk Mahkemesinde kocayı ve aradaki 3. kişileri davalı gösterip muvazaa sebepli iptal davası açmak ve taşınmazın kaydına İhtiyati haciz/tedbir konulmasını istemek, ayrıca Aile Mahkemesinde katılma alacağı davası açmak. Bu durumda iki dava birleştirilemeyeceği için sanırım Asliye Hukuk Mahkemesi veya Aile Mahkemesi birbirlerinin kararı için bekletici mesele yapma yolunu seçmeden yargılama yapabilirler. Belki de Asliye Hukuk Mahkemesi katılma alacağımıza ilişkin kararı bekleyecek, şayet alacağımızı ilama bağlar isek bu davayı görme yolunu seçecektir. Ama bu yoldan gidilebilir mi tam emin değilim.
Diğer yol;
TMK 229/2 gereğince dava açıp, davanın bu 3. kişilere de ihbarını talep etmek, ihbarla birlikte taşınmazın kaydına tedbir/haciz konulmasını istemek. Ancak bu durumda taşınmaz üzerine bahsi geçen şerh talebim kabul edilir mi bilemiyorum.
Aklıma başka yol gelmiyor şimdilik. Ne dersiniz?