Faiz hususu başvuruda bulunanın istemine bağlıdır. Faiz ile ilgili talep yoksa, Tüketici Hakem Heyeti kendi kendine faize hükmetmemelidir. (Tıpkı mahkemelerde olduğu gibi.) Kaldı ki faiz asıl alacağın fer'i niteliğindedir.

Elinizdeki kararların kiminde yasal faiz kiminde ise avans faizine hükmolunmasının sebebi ise taleple bağlılık ilkesidir. Yasal faiz talep eden bir kimse lehine avans faizi takdir edilemez.

Bu noktada şunu da belirtmek gerekir ki talep edilmesi gereken faiz ise yasal faiz değil; avans faizidir.

Şayet talepte faiz istemi yok ise ve Tüketici Hakem Heyeti de faize hükmetmemişse bana göre takip tarihi öncesi işlemiş faiz talep edilmesi doğru olmayacaktır.

Ancak talepte faiz istemi varsa ve buna rağmen faize hükmolunmamışsa bu durumda Tüketici Hakem Heyeti'nin karar verirken eksiklik yaptığı düşüncesindeyim.

Sanıyorum meslektaşlarımız, şikayet ile birlikte Bankanın temerrüde düştüğü düşüncesi ile faiz talep ediyorlar. Bu da bir bakış açısı... Açıkçası ben kendi elimdeki dosyalarda -dava açarken- Bankaya ilk başvuru tarihimden itibaren avans faizi talep ediyorum. Çünkü Bankaya ilk başvuruyu yaparken müvekkillere; masraf - komisyon - vs. artık her ne ise o kesinti bedelinin kendilerine bildirilmesi ve haksız olarak tahsil edilmiş tutarların "kendilerine iade edilmesi" şeklinde talepte bulunmalarını öneriyorum. Yani bilgi edinme ile ilgili başvuruda haksız kesintilerin iadesini de isteyerek Banka açısından temerrüdün oluşmasını sağlayabilir ve bu doğrultuda dava açarken, bankaya başvuru tarihinden itibaren avans faizi de isteyebiliriz.