Mesajı Okuyun
Old 16-05-2010, 00:14   #3
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Sayın Konyalı; peki yeni bulduğum aşağıdaki Yargıtay kararına ne buyurulur?
T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1980/11-2721

K. 1983/823

T. 21.9.1983

• TAZMİNAT DAVASI ( Faaliyetlerinde Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Bulunan Kamu Kuruluşları )

• FAALİYETLERİNDE ÖZEL HUKUK HÜKÜMLERİNE TABİ BULUNAN KAMU KURULUŞLARI ( Kişilerle Olan İlişkilerden Doğan Dava ve Uyuşmazlıklar )

• ADLİ YARGININ GÖREVLİ OLMASI ( Faaliyetlerinde Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Bulunan Kamu Kuruluşlarının Kişilerle Olan Faaliyetleri )

• SU BORUSUNUN PATLAMASI

• SULAR İDARESİNİN VERDİĞİ ZARAR ( Görev )

• GÖREV ( Sular İdaresinin Haksız Fiili )

818/m.41

1086/m.1


ÖZET : Faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi bulunan kamu kuruluşlarının, kişilerle olan ilişkilerinden doğan dava ve uyuşmazlıklar adli yargının görev alanına girer.
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ( Ankara Altıncı Hukuk Mahkemesi )'nce davanın görev yönünden reddine dair verilen 16.2.1979 gün ve 1978/351-1979/57 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi'nin 27.11.1979 gün ve 5313-5427 sayılı ilamıyla; ( ...İddia, davalıya ait su şebekesinin bakımsızlık nedeniyle patlaması sonucu davacı deposundaki mallara zarar iras etmesine ilişkin olup, şu suretle bir haksız eylem niteliğini teşkil ettiğinden, davayı görmek adalet mahkemelerini görevi cümlesinden olduğundan davaya bakılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz eden: Davacı vekili. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davalı Ankara Sular İdaresi'ne ait su şebekesine dahil su borusunun patlaması sonucu meydana gelen su baskınının, davacının kuruyemiş imalathanesi olarak kullanılan dükkanındaki mallarına zarar verdiği iddiasıyla tesbit edilen 154.500 TL.zararın tahsili isteminden ibarettir. Yerel mahkeme, ( ..davalı Ankara Sular İdaresi'nin, Ankara'nın su gereksinimini karşılayan, bu niteliği itibarıyla kamu hizmeti yapan bir kuruluş olduğunu, olayın bu hizmetin gereği gibi yapılmasından kaynaklandığını, meydana gelen zararın bir idari karar veya eylem sonucu meydana gelen zararlarla eş değerde bulunduğunu.. ) kabul ile, uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğini belirterek, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermiştir. Davacı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire, yukarıya metni aynen alınan ilam ile kararı bozmuş, mahkeme eski kararında direnmiştir.
Ankara Su Tesisatının Belediyeye Devri ve İşletilmesi Hakkındaki 5363 sayılı Yasanın 1. maddesine göre; Ankara Belediyesi'ne bağlı olmak üzere "Ankara Sular İdaresi" adı altında tüzel kişiliği haiz ve özel hukuk hükümlerine tabi bir idare kurulmuştur. O halde, gerek anılan madde ve gerekse aynı Yasanın 2. ve onu izleyen maddeleri hükümlerince davalı Ankara Sular İdaresi Özel Hukuk hükümlerine göre yönetilen tüzel kişiliği haiz bir kuruluştur.
Davalı idarenin görüldüğü hizmet bir kamu hizmeti ise de, faaliyetlerini özel hukuk kuralları altında yapmakta olması itibarıyla TTK.m. 18/1 anlamında tacir saylır. Öyle ise, faaliyetlerinde özel hukuk hükümlerine tabi kılınan kamu kuruluşlarının, kişilerle olan ilişkilerinden doğan dava ve uyuşmazlıklar adli yargının görev alanına girer. Bu nedenle davanın yargı yolu yönünden reddedilmesi doğru değildir. Önceki kararda direnilmesi bu itibarla usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda yazılı nedenlerle HUMK.nun 429. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), 21.9.1983 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/2647

K. 2003/8912

T. 6.10.2003

• İSKİ'NİN TACİR NİTELİĞİ ( Haksız Fiil Nedeniyle İSKİ Aleyhine Açılan Tazminat Davasında Görevli Yargı Yolu )

• GÖREVLİ YARGI YOLU ( İSKİ Aleyhine Haksız Fiil Nedeniyle Açılan Tazminat Davasında )

• HAKSIZ FİİL NEDENİYLE TAZMİNAT TALEBİ ( İSKİ'nin Tacir Niteliği - Görevli Yargı Yolu )

• SU DAĞITIM İŞİ YAPAN KAMU KURUMUNUN TACİR NİTELİĞİ ( Haksız Fiil Nedeniyle Açılan Tazminat Davasında Görevli Yargı Yolu )

• YARGI YOLU ( İSKİ Aleyhine Haksız Fiil Nedeniyle Açılan Tazminat Davasında - Su Dağıtım İşi Yapan Kamu Kurumlarının Tacir Niteliği )

6762/m.12/11,18

2560/m.1,2,3


ÖZET :Davacı vekili, davalıya ait aracın müvekkil şirkete ait kabloları koparmak suretiyle sebep olduğu zararın tazminini talep ve dava etmiştir. İSKİ'nin TTK.nun 18/1 nci maddesinde öngörülen biçimde özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca TTK.nun 12/11 nci maddesinde su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon ve radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları da hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Nitekim İ...'nin gördüğü hizmet kamu hizmeti olsa da, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle, TTK.nun 18/1 nci maddesi anlamında tacir sayılacağı Yargıtay uygulamasında da kabul edilmiştir. Bu durumda tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan davaya bakmaya Adliye Mahkemeleri görevli iken mahkemece, yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul Asliye 10.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 11.10.2002 tarih ve 2002/545 - 2002/616 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalıya ait aracın, müvekkil şirkete ait kabloları kopararak müvekkilinin toplam ( 465.736.009.- ) TL zarara uğramasına neden olduğunu ileri sürerek, anılan meblağın olay tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, davalının kamu hizmetini ifası sırasında hizmet kusurunun meydana geldiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin idari yargı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Davalı İ...'nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı Kanunda, genel kurul, yönetim kurulu ve genel müdürlükçe yönetileceği, denetçileri vasıtasıyla denetim yapılacağı, yıllık faaliyet ve yatırımlarının bilançolarla belirlenip genel kurulların onayına sunulacağı ve bütçesinin kamu iktisadi teşebbüslerinde uygulanan bütçe formülüne göre düzenleneceği belirtilmiştir. Bu itibarla İ...'nin TTK.nun 18/1 nci maddesinde öngörülen biçimde özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekir. Ayrıca TTK.nun 12/11 nci maddesinde su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon ve radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları da hüküm altına alınmış bulunmaktadır. Nitekim İ...'nin gördüğü hizmet kamu hizmeti olsa da, faaliyetini özel hukuk kuralları altında yapması itibariyle, TTK.nun 18/1 nci maddesi anlamında tacir sayılacağı Yargıtay uygulamasında da kabul edilmiştir. ( Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 17.05.2000 gün ve 2000/4-860 Esas, 2000/911 sayılı kararı )
Bu durumda tacir olan davalı ile davacı arasındaki haksız fiilden kaynaklanan davaya bakmaya Adliye Mahkemeleri görevli iken mahkemece, yazılı gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. yarx