Mesajı Okuyun
Old 12-06-2007, 15:05   #67
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Uygulama alanı geniş olan, " resmi evrakta sahtecilik " suçları ile iglili,suçun oluşması için zorunlu olan : iğfal kabiliyeti ile ilgili, Yargıtayın istikrar kazanan uygulamasına yeni bir örnek olarak ;

Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi"nce verilen bir cezanın ,yine iğfal kabiliyetinin bulunmadığı ve suçun oluşmadığı nazara alınmadan ceza verilmiş olması nedeniyle "BOZULMASI " yönünde,Y CBS nın 17.5.2007 tarihli mütalaası,dün tebliğ edildi.( Davaya konu olayda,banka tarafından yeni formu ile değiştirilmek üzere bankaya iade edilen çeklerin,her nasılsa çek sahibi olmayan bir sanık tarafından ele geçirilerek doldurulması ve başka bir kişi tarafından da bankaya ibraz edilmesi,ancak banka memuru tarafından sahteliğinin farkedilerek ödenmemesi üzerine açılmış,sahte çek tanzimi ve dolandırıcılık davası vardı ve her iki suçtan mahkemece ceza tayin edilmişti. Tedavülden kalkan çeklerde iğfal kabiliyetinin bulunmadığı ve eylemli olarak banka memurunun iğfal olmamış olması karşısında suçun oluşmadığını savunmuştuk.)

Ayrıca,çeki alışverişte kullanmayan sanık yönünden dolandırıcılık suçunun da oluşmadığına dair savunma ve bu yöne ilişkin temyiz talebi doğrultusunda,dolandırıcılık suçunun ne surette oluştuğunun açıklanmamamış ve tartışılmamış olması nedeniyle de bozma mütalaası verilmiştir.

Yargıtayımızın yerleşmiş uygulamalarına göre,çekle dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi,çekin alışveriş sırasında ve borcun doğumu anında,alacaklı kişinin,çeke güvenerek hukuki ilişkiyi kurmasına bağlıdır ve borcun doğumu ile çekin verilmesinin aynı anda olması,çekle dolandırıcılık suçunun oluşması açısından önem arzetmektedir. Doğmuş borç için,sonradan çek verilmesi dolandırıcılık suçunun oluşmasını engellemektedir.