Mesajı Okuyun
Old 03-03-2006, 17:16   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

"YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/9683
K. 2005/684
T. 24.1.2005


Mahkeme, satış tarihinden dava tarihine kadar on yıllık zamanaşımı süresi dolduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir. Oysa, haricen davalıların murisi tarafından davacıların murisine satılan tapulu taşınmazın, halen davacıların zilyetliğinde olduğu iki tarafında kabulünde olduğuna göre, zamanaşımı süresi işlemez. Mahkemece işin esasına girilip, hüküm kurulması gerekirken, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir."

Alıntı yaptığım Daire kararı somut olaya uymaktadır.Dolayısıyla zamanaşımı işlememektedir.

Yargıtayın bir çok kararında benzer durumlarda B.K.125 maddedeki zamanaşımı hükümlerinin uygulanacağı karar altına alınmıştır.

Sayın M.Aydın Bilen'e katılıyorum. Hakkın esas sahibine zamanaşımı hükümlerinin uygulanması, onun mirasçılarına uygulanmaması hakkaniyet ilkesine aykırıdır. Ancak bu hususu net bir şekilde açıklayan karar bulamadım.Ya da soruyu değiştirerek şu şekilde sorayım: Murisin üzerine kayıtlı bir taşınmaz vardır. 1985 yılında alınmıştır. Muris öleli 1 yıl olmamıştır. Mirasçılardan birisi, "ben babama sözkonusu işyerini benim üzerime alsın diye 1983 yılından 1990 yılına kadar banka kanalıyla para gönderdim, ancak o kendi üstüne yaptı.Bu nedenle göndermiş olduğum .... miktarın terekeden çıkarılmasını ve tarafıma iadesini talep ederim" diyerek dava açmıştır. Yukarıda alıntısını yaptığım kararda zilyetlik aranmaktadır. İşyeri kiradadır. Karara göre zamanaşımı işlememektedir.Yani muris 1995 yılında taşınmazı satsaydı zamanaşımı sözkonusu olacaktı.Hukuk insanlara bu yolu öğütlemiş olmuyor mu? Taşınmazı elinde tutana dava açılabilir(Zamanaşımı işlemez), satmış olana dava açılamaz(zamanaşımı işler) demek hakkaniyete uygunmudur? Elinde aksini ispatlayacak karar bulunan meslektaşım var mı? Bilindiği üzere aynı hususta değişik Yargıtay kararları mevcuttur.

Saygılarımla