Mesajı Okuyun
Old 13-10-2010, 14:21   #98
ege

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Belirli kuralları uygulamakla yükümlü olan bir yargının ne ölçüde adalet sağlayabileceğini merak ediyorum. Açıklığa çıkarılması gereken konu: 'Yargının işi adaleti mi sağlamak mı, yoksa siyasi iktidarın uygun bulduğu kurallara uymak mı'?
1. Eğer yargı, adalet sağlayacağım derse, belirli durumlarda siyasi iktidarın(yasama organı demek istiyorsunuz zannedersem)koyduğu kuralların dışına çıkmak zorundadır, çünkü adalet kavramı ve yürürlükte olan kurallar her zaman aynı noktada birleşmez.
2. Dünyanın hiçbir hukuk devletinde yargıya 'adaleti sağla' diye bir görev verilmemiştir. Yargının görevi yürürlükte olan yasaları somut olaylara uygulamaktır. Hakimin hangi kıstaslara dayanarak hüküm vereceği Medeni Kanun'un 1.ci maddesinde belirtilmiştir. Hakimin kendi adalet görüşünü uygulama alanı ancak ve ancak 1.ci maddedeki diğer olanakların uygulama alanı bulunmadığında söz konusudur. Ve bu görüşün kanunun özüne ve sözüne aykırı olmaması gerekirr.

Saygılarımla
Sayın Gemici,
"adalet" kavramı değişkenlik gösteriyor biliyorsunuz.
"hukuk düzeni" ile "düzenin hukuku" arasındaki ince farklara da dikkat etmek gerekir.
Sayın Can Doğanel,
"Yargı toplumsal gelişmeler doğrultusunda statik görünen hukuk kurallarını toplumun değişen yapısına uygun olarak yorumlayarak geliştirebilir. Bununla beraber adaleti sağlamak dışında pek çok görevi olan yargının ahlak kuralı oluşturmak gibi bir görevi yoktur."

demiş (benim de görüşüm böyle)

ancak toplumsal gelişmeden söz ederken "gelişme" yi iyileşme anlamında anlıyoruz biz.Bu gelişme kuralları içinde hukuk da değişiyor.(mesela en azından kadınlara yönelik tecavüz ve şiddet olaylarında; eskiden genelevde çalışan kadına tecavüz suçu yok iken, biraz geliştik ve bunu tevcavüz olarak algılayabildik)
Oysaki toplumsal "değişim" toplumun pek de açık iradesi alınmadan gerçekleşmeye başladığında düzenin hukuku adaleti sağlamaya başlayacaktır.
ve adalet adına ahlak kuralları oluşturulmaya başlanacaktır.
Medeni Kanun 1. maddesi halihazırda yürürlükte.Ama verilen Kararlarla birlikte haberin veriliş şekli bile ortada ve kaygı verici.
"Evli bir erkeklerle birlikte olan kadınlara kötü haber!"
Sanki kadın, "kadın" olmasından dolayı iki taraflı bu ilişkinin"suçlusu" olarak gösterilmektedir.

sonuç olarak,
mevcut Hukuk kuralları kullanılarak "ahlak kuralları"nın oluşturulması ve hukuk düzeni kurulmasıdır bu.

saygılar.