Mesajı Okuyun
Old 07-05-2007, 09:19   #14
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-yeliz
Arkadaşlar;

Yardım çabalarınız için teşekkür derim. Bu emekleriniz için teşekkürler..

Siz davalı vekili/tanık sıfatında olsanız; tavrınız ne olurdu?

Davacıyı şahsen tanıyorsunuz. Davacı, başından geçen olayla ilgili ilk sizinle muhatap oluyor. Dava açması için siz yüreklendiriyorsunuz ve sonra davacı ikametgah değiştirip bulunduğu ilden bir başkasına taşınıyor. O arada da davayı açıyor. Sonradan da ikamet ettiği ilden bir avukatı vekil tayin ediyor. Dava görülmeye devam ederken de; davalı taraf sizi vekil tayin ediyor. Davacı, sizi tanık olarak gösteriyor. Davanın neticesi de tamamen sizin tanıklığınıza bağlı.

Eğer tanıklık edip, doğruları anlatırsanız; davacı davayı kazanacak. Ama sizin vekili olduğunuz davalı taraf kaybedecek.

Ancak, tanıklık etmezseniz de, davalı(müvekkilinizce) tarafça hakkı tecavüze uğramış olan davacı taraf davayı, adalete, avukatlık mesleğine hatta belki de olayın hayatındaki etkileri nedeniyle Allah'a bile inancını yitirecek.

Tavrınız ne olurdu?

Sayın "av-yeliz",

1- Öncelikle Avukatlık Yasası m. 36 ile Meslek Kuralları kesin olarak yasaklıyor.

2- Bir yana danışmanlık yapan avukat aynı konuda diğer yan ile görüşme yapamaz; başlayan görüşmenin aynı komuya ilişkin olduğunu anlayan avukat DERHAL görüşmeye son vermelidir.

3- Bu konuda bir Ceza Genel Kurul kararı bu sitede yayınlanmış olup bağlantı aşağıdadır:

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...5477#post75477

4- Eğer karşı yan avukatını siz tanık gösterecek olursanız o avukatın tanıklık yapabilmesi için:
a) öncelikle vekiledeninin onamı gerekir;

b) bu yetmez, eğer avukat meslek kuralları açısından gerekli görüyor ise, VEKİLEDENİNİN ONAMINA KARŞIN TANIKLIK YAPMAYI REDDEDEBİLİR.
Mesleği kurallara uygun yapabilmek dileklerimle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, hukuk; gak, guk, guguk !!! "