Çok gecikmiş bir yanıt olacak ancak daha sonra araştıracak arkadaşlar için bilgilendirme ve emsal olmuş olsun. Biz de bir boşanma davamızda, önce feragat eden ve daha sonra feragatinden dönmek isteyen bir müvekkilimiz için bu konuyu araştırmış olduk ve Mahkemeden de feragat beyanının iptali kararı alarak davaya devam etme olanağı bulduk.

“Feragat” müessesi HUMK'nun 95.maddesinde ve 6100. Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307-312 maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre “feragat kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğurmakla ve bu bildirimden sonra tek yanlı irade beyanı ile feragattan dönülmesine olanak olmamakla beraber, feragata ilişkin irade açıklamasının gerçeği yansıtmadığı, yanılgı ile ya da baskı altında yapıldığının bildirilmesi halinde bu halin mahkemece, ya aynı dava içerisinde ya da başka bir dava ile hadise şeklinde incelemesi olanaklı ve gereklidir.” (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin E. 2005/11765 K. 2005/12037 T. 15.11.2005).

Bu bağlamda duruşmada Asil baskı altında kaldığını beyan etti, Mahkeme de "Mevcut dosya kapsamına göre ve HMK 311/son maddesi gereğince davacının feragat beyanının iptaline" karar vererek davayı görmeye devam etti. Son olarak belirtmeliyim ki biz feragati de feragatten dönmeyi de dilekçe ile talep etmiştik, hakimse her ikisi için de duruşma esnasında karar vereceğini belirtmişti, öyle de yaptı.