Mesajı Okuyun
Old 19-07-2011, 16:02   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Açıkçası, bugüne kadar hiç "muvazaa davası" (BK m.18) açmadım; ama çokça iptal davası (İİK m.277) açtım.

Bu yüzden karşılaştırma yapamayacağım ama, iptal davasının daha derli toplu, daha şekli ve yasada yer alan şartların gerçekleşmesi halinde doğrudan sonuç verici olduğunu düşünüyorum.

"Muvazaa" çok daha geniş bir kavramdır.

Oysa ki, iptal davalarında (örnek olsun diye söylüyorum) tasarrufun belirli derecede yakınlara ya da değerinin altında yapılması durumunda muvazaa (bağışlama) karine yolu ile ispatlanmış oluyor. Davacı sanki daha avantajlı gibi...

Selam ve saygılarımla...

Aslolan tasarrufun iptali davasıdır.

Ama ortada borçlunun bir tasarrufu yoksa ve alacaklıyı zararlandıran işlem herkeslerden önce malvarlığına konulan haciz/takip şeklinde beliriyorsa takibin iptali diyorum...

Mukabil selam ve saygılarımla.