Mesajı Okuyun
Old 19-07-2011, 13:55   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Bir dilekçemizden yapacağımız alıntılar:


“malvarlığındaki hakları sadece sona erdiren işlemlerden ibaret değildir;onlarıdeğiştiren veya kayıtlayan işlemler de tasarruf işlemi mahiyetindedirler”[/font]

(TEKİNAY S.Sulhi - Borçlar Hukuku 7. Baskı s.46 vd.)


“Borçlunun taşınmazlarını haczettirmesi biçimindeki tasarrufi işlem de, davanın diğer koşulları var ise iptal davasına konu olabilir ve yine koşullar gerçekleşirse bu tasarruf iptal edilebilir.”

(AKŞENER H. Sırrı - Tasarrufun İptali Davaları s.118)



muvazaalı borç ikrarına ve takibe dayalı iddia ile ilgili olarak İİK’nun 277 ve müteakip maddelerine dayalı iptal davası açılabilir.”

(İİD 09.06.1966 t. E:8057 K: 8007 – 15 HD 24.10.1994 t. E:3652 K:6122 – 15 HD 05.04.1994 t. E:1516 K:2040 UYAR Talih İcra ve İflas Kanunu s.7998 vd. – 7921 – 8098 )


Faydalı olması dileğiyle...

İki yol da denenebilir. Birisi muvazaalı "takibin", diğeri "tasarrufun" iptaline ilişkindir.

Öyle olur ki borçlu, kimi zaman takibi de bir kalkan işlevi görmesi için muvazaalı olarak devreye sokabilir. İşte, BK.m.18'e dayanacak takibin iptali halinde, o dosyadan yapılan tüm işlemler de hükümsüz kalacaktır; misal dosyaya yatan para da alacaklıya ödenmeyecektir. Diğer alacaklılara dağıtılacaktır.

Bu nedenle Yargıtay, bu davaları sıra cetveline itiraz davalarına benzetmektedir. Kanımca, elinizin güçlü olduğu davalarda çok etkili bir yol olacaktır.

Saygılarımla.