Mesajı Okuyun
Old 18-07-2007, 16:35   #3
Luck

 
Varsayılan Yargıtay Kararı

Sayınav.zeynep_diy,
Kararı buraya ekliyorum, ancak eğer bu durum kabul edilirse, aynı zamanda paydaş olan alıcının kendi payı oranını ödememesi durumunda ortaya çıkan miktarın ihale giderlerini dahi karşılamaması(mesala bu alıcının çok büyük oranda paysaş olması) durumunda düğüm nasıl çözülecek?
Bu konu hakkında daha detaylı bilgiler buldğunuzda paylaşırsanız, sevinirm..
Saygılar...

  • SATIŞ MEMURU
  • BİLİRKİŞİ RAPORU
  • İPOTEK BORÇLUSU PAYDAŞA İHALE
ÖZET: Satış memuru; sulh hukuk mahkemesince ve üstelik uzman olmayan bilirkişiden aldığı raporla yetinmemeli, uzman bilirkişi aracılığı ile taşınmazın değerini takdir ettirip, kıymet takdir raporunu ilgililere tebliğ ettirmeli ve bu rapor kesinleştikten sonra satışı yapmalıdır.
Taşınmazın, üçüncü bir şahsa ihale edilmesi halinde olduğu gibi, paydaşlardan biri olan ipotek borçlusuna ihale edilmesi durumunda da satış bedeline ipotek bedelinin de eklenmes, bulunacak rakamın paydaşlara payları oranında paylaştırılması ve diğer paydaşların paylarına düşen paranın depo edilmesi zorunludur.

Mahalli mahkemesinden verilen hükmün onanmasını mutazammın 17.1.1995 tarih ve 282/139 sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 10.4.1995 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Ankara Altıncı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 24.11.1992 tarih ve 1992/1605 sayılı ilamı ile 16253 ada 3 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki ayni ve şahsi yükümlülükleri ile birlikte satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Taşınmazın 12761 pay itibariyle 990 payı Yunus, 2450 payı Ali ve 9321 payı ise G….. İnşaat A.Ş. adına tapuda kayıtlıdır. G… İnşaat A.Ş.’nin payı üzerinde 5.000.000.000 TL.’lik ipotek bulunmaktadır. Mahkemece, bilirkişi tapu fen memurundan alınan 2.7.1992 tarihli raporda taşınmazın 10.116.000.000 TL. değerinde olduğu bildirilmiş, satış memurluğunca taşınmaz bu değer üzerinden ve ipotekle yükümlü olarak satışa çıkarılmıştır. 17.5.1994 tarihinde yapılan birinci açık artırmada, ihale 15.100.000.000 TL. ile açılmış, Fırat 15.500.000.000 TL; Mehmet 21.510.000.000 TL.; Süleyman 24.220.000.000 TL. ; G…. İnşaat A.Ş. temsilcisi ise 24.226.000.000 TL. pey sürmüşler. Taşınmaz en çok pey süren G…. İnşaat A.Ş.’ye ihale edilmiştir.
Alıcı, verilen sürede icra veznesine 6.530.602.820 TL. ödemiştir. Alıcının payına düşen parayı satış bedeline mahsuba hakkı vardır. Burada çözümlenmesi gereken sorun, alıcının diğer paydaşların payına isabet eden parayı tam olarak ödeyip ödemediği noktasında toplanmaktadır.
HUMK.’nun 571. maddesinde; açık artırmanın İcra Kanunu hükümleri uyarınca yapılacağı kabul edilmiştir. Satış memurunun sulh hukuk mahkemesince ve üstelik uzman olmayan bilirkişiden aldığı raporla yetinmemesi, uzman bilirkişi aracılığı ile taşınmazın değerini takdir ettirmesi, kıymet takdir raporunu ilgililere tebliğ ettirmesi ve bu rapor kesinleştikten sonra satışı yapması gerekirdi. Bu usulsüzlük İİK’nun 134.maddesi uyarınca başlı başına ihalenin feshi nedeni ise de şikayet konusu yapılmamıştır.
Satışa esas alınan değer taşınmazın gerçek değerini yansıtmamaktadır.
İİK.’nun 128/2.maddesi hükmüne göre, satış memuru taşınmazın kıymetinin takdirinde taşınmaz üzerindeki mükellefiyetlerin kıymete olan etkisini nazara almak zorundadır.
İhaleye katılan kişilerinde ipotek bedelinden sorumlu olacaklarını hesaba katarak pey sürecekleri doğaldır.
Taşınmaz, alıcı değil de üçüncü kişi bir şahsa ihale edilmiş olsa idi, satış bedelinin ipotek nazara alınmadan tapudaki payları oranında paydaşlara tevzii halinde, ipotek borçlusu olan paydaş hem bu miktar borcundan kurtulacak ve hem de payına düşen satış bedelini alacaktı ki, bunun kabul edilmesi olanaksızdır. Taşınmazın ipotek borçlusuna ihale edilmesi halinde de durum aynıdır. Bu itibarla satış bedeline ipotek bedelinin eklenmesi ve bulunacak rakamın payları oranında paylaştırılması ve paydaşların payına düşen paranın depo edilmesi zorunludur. Şikayetçilerin payına düşen para noksan ödendiğinden İİK.’nun 133.maddesi uyarınca ihalenin icra müdürlüğünce feshedilmesine karar verilmek gerekirken şikayetin yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz olup, karar bu nedenle bozulacak yerde zuhulen onandığından şikayetçi vekilinin karar düzeltme talebi kabul edilmiştir.
Sonuç: Şikayetçi vekilinin karar düzeltme talebinin kabulu ile Dairemizin 17.1.1995 tarih, 282-139 sayılı onama kararının kaldırılmasına, Ankara Altıncı Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 15.11.1994 tarih ve 610-1088 sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK.’nun 366. ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA)

Onikinci Hukuk Dairesi E:1995/6337 K:1995/7538 T:22.05.1995