Mesajı Okuyun
Old 03-01-2013, 17:19   #1
Noyan Yiğit

 
Varsayılan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi

Kefil olan Müvekkil ve ağbeyi aleyhine Taşıt kredisi ve rehin sözleşmesine istinaden icra takibi yapıldı. Sözleşme takibe ve ödeme emrine eklenmediğinden ödeme emrinin iptali için dava açtık. Ödeme emri iptal edildi. Bilahare davacı takibe ve ödeme emrine Taşıt kredisi ve rehin sözleşmesini ekliyerek yeniden ödeme emri gönderdi. Taşıt kredisi ve rehin sözleşmesinde müvekkilin kefil olarak imzası olmadığından yine takibe itiraz ettik. Alacaklı banka itirazın iptali davası açtı. Açılan bu davada deliller arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesinden bahsediliyor. Ancak icra takibinin borcun sebebi bölümünde bu sözleşmden hiç söz edilmiyor ve icra takibinde ödeme emri ekinde bu sözleşme müvekkilime gönderilmedi.
Banka bu davada alacaklı olduğunu ispat bakımından Genel Nakdi ve Gayri nakdi kredi sözleşmesine dayanabilir mi ? Bu sözleşmeyi icra takibinde konu etmiş olsalar idi ve sözleşme müvekkile gönderilmiş olsa idi. Belki icra takibine itiraz edilmiyecekti. Takipte bu sözleşmeden hiç söz etmeyip, davada bu sözleşmeye dayanarak alacaklı olduğunu ispat etmeye kalkması yasal ve usuli midir ?
İkincisi kefil durumunda olan müvekkilim 35 senedir şizofren , bu nedenle de malulen emekli oldu. Bunu davaya cevap verirken söz konusu etmeli miyim? Yoksa bu konuya hiç girmeyip, dava aleyhe döner ise o zaman müvekkilimin akıl hastası olup, borçlanma ehliyeti olmadığnı beyan etsem doğru olur ?