Mesajı Okuyun
Old 02-12-2010, 17:09   #10
Av. Eyüp KATI

 
Varsayılan

Bendeki Yargıtay ilamını aktarıyorum


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
2009/1065 E.
2010/6921 K.

YARGITAY İLAMI

Mahkemesi : İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi : 22.10.2008
Numarası : 2007/781 - 2008/559
Davacı : Noya Kağıt Ltd. Şti.
Vekili : Av. Eyüp KATI
Davalı : Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
Vekili : Av. Ahmet ŞENPOLAT

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi' nce verilen 22.10.2008 tarih ve 2007/781 - 2008/559 sayılı kararın Yargıtay' ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili,müvekkilinin davalı bankada bulunan hesabından internet şifresi girilerek tanımadığı iki kişinin hesaplarına EFT ve havale yapılmak suretiyle 5.859-TL çekildiğini, davalı bankanın gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle oluşan zaradan sorumlu olduğunu ileri sürerek, anılan bedelin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilin talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının kişisel bilgilerini koruyamaması nedeniyle oluşan zarardan müvekkilinin sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kişisel bilgilerini muhafaz edememesi nedeniyle 2/3 oranında, davalı bankanın ise internet bankacılığı için gerekli ek güvenlik önlemlerini sistemine dahi etmemesi nedeniyle 1/3 oranında müterafik kusurunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 2.953-TL nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisinde bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usulv e yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava banka nezdinde açılmış olan hesapta bulunan paranın davacının bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu çekilmesi suretiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür. (4491 S.Y. ile değişik 4389 S. Bankalar Kanunu 10/4 ve 5411 S. Bankacılık Kanunu' nun 61. maddesi). Bu tanımlamaya göre, mevduat ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. BK. nun 306 ve 307. maddeler uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile iadeye mevburdur. Aynı Yasa' nın 472/1. maddesi uyarınca açıklamaya gerek kalmadan saklayan bu parayı kendi yararına kullanabilir. bu açıdan değerlendirildiğinde, usulsüz işlemle çekilen paralar aslında doğrudan doğruya bankanının zararı niteliğinde olup, mevduat sahibinin bankaya karşı alacağı aynen devam etmektedir. Usulsüz işlemlerin gerçeklemesinde ispatlandığı takdirde mevduat sahibinin müterafik kusurundan söz edilebilir ve banka bu kusur oranı üzerinden hesap sahibinin alacağından mahsup talebinde bulunabilir.
Somut olayda mahkemece, şifrenin davacı tarafından korunamaması nedeniylle davacıya 2/3 oranında kusur verilmiştir. Oysa davacıya ait para, davalı bankaya karşı gerçekleştirilen sahtecilik işlemi ile hesaplardan çekilerek başka hesaplara havale edilmiş olup, bu durum davalı bankayı aldığı mevduatı iade etme yükümlülüğünden kurtarmayacağı gibi, ispat yükü kendisinde olan davalı banka, davacıya vermiş olduğu şifre ve parolanın davacının kusuru ile ele geçirildiğini de kanıtlayamamıştır.
bu itibarla, somut olayda davacıya atfedilecek her hangi bir kusurun ispat edilemesi nedeniyle tüm kusurun davalı bankada olduğunun kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile tarafların birlikte kusurlu olduğunun kabul edilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın, davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 135,40 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.