Apple şirketini batmaktan kurtaran buluş mp3 çalar olan ipotlar apple ismini tüm dünyaya duyurup, her eve bir apple girmesini sağladı. İpodlar önceleri basit birer mp3 çalar olarak piyasaya çıkmıştı. Bilgisayarınıza bağlayıp dinlediğiniz müzikleri yanınızda taşıma imkanı tanımıştı. Hatta reklamlarında bir sürü cd eşittir bir ipod idi. Devamlı wolkman ve discman kullananlar için bu harika bir kolaylıktı. Fakat mp3 müzik kalitesinden hoşlanmayan bazı hassas kulaklar bu teknolojiye burun kıvardı. Fakat bu konuya apple mucitleri cevap vermekte geçikmediler. Eğer bilgisayarınıza mp3 değilde mp4 olarak müziklerinizi yüklerseniz ipotunuza mp4 de yükleyebilirsiniz. Yani orjinal cd yi aynen bilgisayarınaza aktarırsanız, ipodunuz aynı kalitede müzik dinleme imkanını size verecektir.

İpod önceleri beyaz renkte kapasitesine göre kalın veya biraz daha ince ama her zaman kot pantolununuzun arka cebine sığacak büyüklükteydi. Önceleri siyah beyaz olan ekranı renklendi, ardından bir atılım daha yapıldı çektiğiniz bilgisayarınıza yükleyebilidiğiniz fotoğraflarınızı yanınızda taşıma olanağı tanıyan özellikler geliştirdi. Fotoğraflarınızı bir slaytshow halinde başkalarına gönderiken ona kulaklıkla müzik dinletebiliyordunuz.

Tabi bir kez görsellik ilave olduğunda her türlü görsel imkandanda faydalanmak mümkün oldu. Çalan şarkının albüm kapakları yada sanatçı resimlerini görebilme imkanımız oldu. Bu yakın gözlüğü olmaksızın müzik seçemeyen dostlar için büyük bir kolaylık oldu. O ana kadar beyaz olan ipodların küçük bir serisi siyan üzerine kırmızı renkte piyasaya sürüldü.

Tabi fiyatları düşmeye başladıkça incelmeye, her boyda olmaya, ardından renklenmeye başladı. Fakat yine de ipodlar teknik özellikleri ve kapasiteleri yüzünden gençlere pahalıya geliyordu. Kendi harçlıkları ile apple mp3 çalar almasını sağlamaya çalışan apple yetkileri iki parmak kalığında bir parmak uzanluğunda, boyununa kolye gibi asabileceğin ya da koluna bağlayabileceğin ipod shuffleları icad etti.

İpod shuffle gerçekten gençlerin kendi harçlıkları ile kendilerine mp3 çalar alabilme imkanını veriyordu. Fakat gerçek ipot kullanıcıları bu teknolojiden fazla hoşlanmadılar. Çünki shuffle her müzik yükleyişinizde eski müzik bilgileriniz siliniyordu ya da shuffleniza her zaman ayni bilgisayardan müzik yüklemek zorundaydınız. Ekranının olmaması şarkıları seçmeniz için tüm listeyi taramak zorunda kalış kapasitenin küçük olması yüzünden ipodlar kadar revaçta olmadılar. Daha sonra shuffle da iyice küçüldü yakanıza takılacak rozetler haline geldi. Ucuz olmasının yanı sıra fazla küçük olması yüzünden kaybolması çok doğal olan bu buluş son zamanlarda iyice küçüldü, bir kalem kapağından küçük daha ince hale geldi. Kulaklık kablosuyle de idare edilebilinen shufflelar istediğinizde size sırada ki şarkının ismini söyleyebiliyorlar. Kendi andıma küçüklükleri yüzünden çok shuffle kaybettiğim için nano kullanmayı tercih ediyorum...

Tabi teknoloji ilerlerdikçe klasik ipodlar sınıfını korumaya devam etti. Yine bir cep büyüklüğünde kalıp, resim özelliğinin yanı sıra kendisine küçük bir el bilgisayarı özellilerinin de ilave edilmesine izin verdi. Onunla isterseniz yüklediğiniz filmleri izleyebiliyor. Bilgisayarınızdaki notlarınızı yanınızda götürmek adına ona ilave edibiliyor, telefon defterinize bakabiliyorsunuz. Artık ne kadar cd yükleyebileceğinizi değil kaç GB müzik, kaç GB video, kaç GB resim kapasitesi istediğinize ve hangi oyunları yüklemek istediğinize bağlı ipod seçebiliyorsunuz...
(İzninizle Nanolar ve touchları bir dahaki yazımda bahsedeceğim)