Yerel mahkemenin, kendi kararının tebliği dışındaki usulsüz tebligatları inceleme hakkı olmaması gerekir. Örneğin taraf teşkilinin usulsüz tebliğata dayalı olduğu bir yargılamada, bu usulsüzlüğü inceleme yetkisi Yargıtay'dadır. Zira mahkeme yargılamayı sonuçlandırarak davadan elini çekmiştir.

Uygulamada, temyiz başvurusu üzerine yerel mahkemeler başvurunun süresinde olmadığı gerekçesine dayalı olarak, başvuruyu reddetmektedir. Bu red kararı da HUMK m.432 uyarınca tebliğinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebilir durumdadır. Yargıtay'ın ilgili dairesi temyiz isteminin reddine ilişkin kararı bozarsa, ilk temyiz dilekçesine göre temyiz istemini de incelemektedir.

Önemli olan, Sayın Av.Yücel Kocabaş'ın değindiği gibi öğrenme tarihine göre temyiz süresini kaçırmamaktır.

Saygılarımla.