Mesajı Okuyun
Old 29-10-2006, 19:57   #12
kum

 
Varsayılan Sayin Akpinar;

İlginize teşekkürler:
Evet ihtiyat-i tedbir olduğu için icra takibi yapılamadı ancak yine de dava devam ederken yokluğunun tespiti istenen borcun bir kısmı dava esnasında ve rızamız dışında ödendi.Bu ödeme davalı bankanın dava öncesi tek yanlı tasarrufu ile bloke konan çekler üzerinden gerçekleşti.Tek yanlı tasarruf diyorum ve rızamız dışı diyebiliyorum çünkü davadan çok önce davalı bankanın tüm hesap özetlerine itiraz edip mündericatlarını reddettiğimizi,yapılmış ve ilerde yapılcak faiz tahakkuku ve krediye virmanlara muvaffakatımız olmadığı tüm uygulamalara itiraz ettiğimizi noterden ihtar etmiştik.Davayı bunlar üzerine ve kısmi dava olarak (fazlayı talep hakkı saklı kalmak kaydı ile) açmıştık.Acaba bu durum İİK. 72 açısından bir istisna -yani tedbire rağmen rıza dışında yapılmış bir ödeme-teşkil edermi?

Çeklerin teminat çeki olduğunda ve aynı kredi hesabına bağlı olduğunda husumet yoktur.Çünkü davalı taraf hem dava öncesi hemde dava devam ederken bunları tahsile devam edip krediye virmanlamış,yani bu şekilde muhasebeleştirmiş.Yani sanıyorum ilama konu borçla ilgili.Zaten her iki davada da karşı tarafın aksi bir iddiası olmadı.

Bu çeklerin hepsi menfi tespit davasına konu edildi.Şöyle ki davalı taraf 30.09.2001 itibari ile 100 lira talep ediyordu.Biz o tarihe kadar olan çekleri dikkate alaak en fazla 10 lira borcumuz çıkar,zaten 30.09.2001 sonrasına da takribi 10 liralık çek var,onlarda ödenince borcumuz kalmayacaktır şeklinde dava açtık.

Ancak Bilirkişi raporunda davadan sonra 10 lira yapmayı kabul ettiğimiz ödemeleri gözetmeksizin dava tarihine kadar mevcut ödemeleri hesaplayarak dava tarihi itibari ile dahi fazla ödememiz olduğunu saptadı.Böylelikle hem 30.09.2001 itibari ile hesaplanan fazla hem de dava esnasında tahsil edilen 10 lira boşa çıkmış oldu ancak mahkeme sadece borcun yokluğuna karar verdi.

Bizde aynen bu açıklamalarla geri alma davası açtık,ancak avukat istirdat isteminin İİK.72 mi ypksa BK. 62 mi olduğunu açıklamamış.Bu dava İİK 72 göre açılmıştır gibi bir iddia yok ama sebepsiz zenginleşme veya bk 62 gibi bir ifadede yok.Davalı tarafta bu istirdat kelimesine dayanarak süre itirazında bulunuyor.Sizce mahkeme bunu ne davası olarak değerlendirir?

Diyelimki biz İİK. 72 diye açmışız,mahkeme bunun bir sebepsiz zenginleşme olduğuna resen karar verebilirmi?
Ve diyelim ki mahkeme İİK.72 olarak kabul etti ,bu durumda hak düşürücü ne zaman başlar?Yargıtay bazı kararlarında TTK 662 gereği menfi tespit süreyi keser,bazılarında ise kesmez diyor?Bazısında ise ödeme menfi tespit esnasında yapıldı ise süre davadan sonra işler diyor?Bu çelişki neden?
SAYGILARIMLA