Mesajı Okuyun
Old 08-07-2009, 16:33   #4
av.bilge yılmaz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan law_student
resmi vasiyetnamelerin medeni kanunda belirtilen şekil şartlarından birine aykırı olması iptalini gerektirirken, noterlik kanununda belirlenen usullere uyulmaması vasiyetnamenin iptalini gerektirmez.

bahsedilen şekil sakatlığı medeni kanunda belirtilen resmi vasiyetname yapma usulüne aykırı değildir. noterlik kanununun, notere vekalet ve imza yetkisindeki şekil esaslarına aykırılık mevcuttur. bu sebeple iptali gerekmediği kanaatindeyim.

noter katibinin imza yetkisi noterlik kanununca tanınmış bir nevi tevkil yetkisidir ve vardır.Noter katibinin noter yerine imza atması usule uygundur ama benim davam özellikli hükümler içeriyor. Aşağıdaki yargıtay kararında resmi vasiyetname bölünmeksizin gerçeeleştirilmeli esasına aykırılıktan ötürü MK gereğince şekli eksikliği vardır diyor.Davamın yerel mahkemede neden reddedildiğini anlayamıyorum.

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi
E:2005/8654
K:2005/11578
T:18.07.2005
VASİYETNAMENİN İPTALİ TALEBİ
RESMİ VASİYETNAME
VASİYETNAMEYİ TANZİM EDEN MEMUR
• İŞLEMDE BİRLİK PRENSİBİ

ÖZET : Resmi vasiyetnameyi tanzim eden memurun yaptığı işlemler tevsik işlemidir. Bu nedenle baştan itibaren tüm işlemlerin aynı memur tarafından yapılması ve son imza işleminin de tahriri alan, okuyan ve vasiyetçi ile tanık sözlerini dinleyen, yazdıran memur tarafından yapılması zorunludur. Bu yön, işlemlerde birlik prensibinin zaruri bir sonucudur. Dosya kapsamından, resmi vasiyetnameyi düzenleyen kimsenin vasiyetnamede imzası bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında vasiyetnamenin iptali talebinin kabulü gerekir.
(4721 s. Kanun m. 531, 532, 533, 536)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
Vasiyet resmi senet ile veya vasiyet eden kimsenin el yazısı ile yapılabileceği gibi sözlü dahi yapılabilir ( TMK. mad. 531 ). Resmi vasiyet senedi, iki tanık huzurunda sulh hakimi, noter yahut kanun en bu husus ile tavzif edilen memur tarafından tanzim edilir ( TMK. mad. 532 ). Vasiyet eden kimse, arzularını resmi memura takrir edip onun tarafından yazıldıktan veya yazdırıldıktan sonra okuması için kendisine verilir ( TMK. mad. 533 ). Vasiyet eden kimse vasiyetnameyi okuyamaz ve imza edemez ise resmi memur tanıklar huzurunda vasiyetnameyi kendisine okur. Vasiyetçi vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan eder ( TMK. mad. 535 ). Vasiyetname vasiyet eden kimse tarafından okunur ve imza olunduktan sonra resmi memur tarafından tarih yazılarak imzalanır ( TMK. mad. 533 ).
Görüldüğü gibi resmi vasiyetname düzenlenmesine iştirak eden kişilerin kimliği önem taşıdığı gibi, kanun, bazı işlemlerinde bizzat resmi memur tarafından yapılmasını emretmiştir. Söz konusu kişinin bu işle görevli resmi memur olup olmadığı, engelinin ( TMK. mad. 536 ) bulunup bulunmadığı kimliğinin tereddüt yaratmayacak bir biçimde belli olmasına bağlıdır. Resmi memurun yaptığı işlemler tevsik işlemi olduğu için baştan itibaren aynı memur tarafından yapılması ve son imza işleminin de tahriri alan, okuyan ve vasiyetçi ile tanık sözlerini dinleyen, yazdıran memur tarafından yapılması zorunludur. Bu yön işlemlerde birlik prensibinin ( Y.02.HD. 12.11.1965 gün 3008/5432 sayılı kararı ) zaruri bir sonucu olmaktadır. Öte yandan noterlik işlemlerinde, ilgilinin imzasının ve noterin onayını taşımayan çıkıntılar geçerli değildir. Çıkıntılar el yazısı ile yapılamaz ( Noterlik Kanunu mad. 81 ).
Söz konusu vasiyetname düzenlenirken gerekli olan bütün yerlerde ç. Birinci Noteri A.T'nin ismi yazılmıştır. Ancak birinci sahifenin başında yer alan bu isim ikinci sahifede imza mahallindeki isim altında "vekili O.Ş.'nin" kaşesinin basıldığı ve onun tarafından imzalandığı görülmektedir.
Bu hal söz konusu vasiyetnameyi düzenleyen kişinin kimliği hakkında tereddütler yaratmaktadır. İkinci sayfadaki onayın Noter A.T.'ye ait olmadığından yukarıda açıklanan kural uyarınca geçerli değildir.
Böyle olunca takriri alanın ve düzenleme yapanın N.A.T. olduğunu kabul etmek zarureti ortaya çıkmakta olup söz konusu kişinin imzasını muhtevi olmayan belgeyi de resmi vasiyetname olarak nitelemek doğru olmaz. Şu halde davanın kabulü gerekirken reddi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.07.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.