Mesajı Okuyun
Old 07-07-2011, 11:32   #5
metinnarin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Aylin Kaya
Mahkeme duruşmada ara kararla çocuğun velayetini müvekkilime vermiştir.Bu durumda bu ara kararın icrasını nasıl yapmalıyım?Hangi icra örneğini kullanmalıyım.Örnek No:3 ilamlar için, bu ara kararlar ilam sayılmadığından ilamsız takip mi yapmalıyım? İlamsız takibe itiraz edilme durumu olur diye kararsız kaldım.Teşekkür ederim.


Aylin Hanım;

Halen yaşamakta olduğum örnek üzerinden konunun nereye kadar gittiğini açıklamak istiyorum.

a-Boşanma davasında tensip ile birlikte çocuğun geçici velayetinin tedbiren anneye verilmesi yönünde mahkeme karar aldı.
Bu kararı icra müdürlüğüne takip talebiyle birlikte sundum. İcra müdürlüğü böyle bir kaç örnek görmüş olacak
ki , kararın infazında tereddüt etmedi.(sorunuzdaki gibi ödeme emri düzenlemeye gerek yok çünkü tedbir kararının infazı sözkonusu )Çocuğun bulunduğu eve icra memuru,polis, sosyal hizmetliyle birlikte gittik.Kapıyı açan dede çocuğu almak istediğimizi anlayınca üzerimize kapatti.İcra Memurundan kapının açılması yönünde işlem yapmasını istediğimde '' böyle bir yetkim bulunmuyor'' cevabını aldım. Ve çocuğun dede tarafından teslim edilmediğine ilişkin tutanak tutularak oradan ayrıldık.
Siz bu aşamadasınız, öncelikle bu kararın infazı konusunda icra dairesinde sorun olabilir veya infaz sırasında benim yaşadığımı yaşayabilirsiniz.Çocuk teslimi konusundaki ara kararlarının yerine getirilmesi hakkında ayrıntılı düzenleme olmadığından uygulamada tereddütler çıkıyor. Çocuğun bulunduğu yerden alınması sırasında gerektiğinde zor kullanılması konusunda İİK 25. maddenin kıyasen uygulanmasında ısrarcı davranmak gerekiyor gibi.

b-Çocuğu alamayınca elimdeki icra tutanağıyla birlikte çocuk teslimina ilişkin ara kararının yerine getirilmemesi nedeniyle baba ve dede hakkında İİK 341. madde gereği cezalandırılmaları için İcra Ceza Mahkemesi'ne dava açtım.Mahkeme icra dosyasını inceledikten sonra Aile Mahkemesi'nin verdiği kararın ''ihtiyati tedbir niteliğinde olduğunu, ara karar sayılamayacağını bu nedenle ihlal edilen hükmün HMUK 113/A' da açıklandığını öne sürerek'' sulh ceza mahkemesinin görevli olduğu belirtip görevsizlik kararı verdi.

Çocuk teslimine ilişkin Aile Mahkemesi kararının ihtiyati tedbir olduğu doğrudur.Ancak bu durum onun ''ara kararı'' olduğu gerçeğini değiştirmiyor.Kaldıki2005 yılında ceza ve ceza usul alanında yapılan değişiklikler nedeniyle icra Mahkemeleri cezai alanda genel mahkemelere yönelik görevsizlik kararı veremez diye düşünüyorum.Çünkü İcra Ceza Mahkemesi'ne bu dava dilekçeyle açılıyor ve bu dilekçe bir bakıma iddianame yerine geçiyor.Mahkeme görevsizlik kararı verdi ama bence iddianame bulunmadığından davayı sulh ceza mahkemesi göremez gibime geliyor.Her ne kadar görevsizlik kararı iddianame yerine geçer diyen hukukçular olabilir ise de bilemiyorum. (daha ayrıntıya boğmayayım)

Görevsizlik kararına itiraz edeyim dedim. Hakim bu temyize mi yoksa itiraza mı tabidüşünmem lazım dedi.CMK 5. maddeyi hatırlatarak bunun bir itiraz olduğuna ikna oldu. Yaptığımız itirazı diğer İcra Mercii inceledi ve red kararı verdi.(her ne kadar mevzuat değişti ise de bu konuda karar verme yetkisinin ağır ceza mahkemesinde bulunduğu İİK'daki göndermeden anlıyorum, ayrıntıya girmeyeyim) Şu sıra kanun yoluna bozma yoluna başvursam mı acaba diyorum, ancak karar bozulsa bile faydası olacağını sanmıyorum.

c-Bu sırada Savcılığa başvurarak TCK 234. maddedeki suçun işlendiği konusunda şikayette bulundum. Baba hakkında dava açıldı. Bu ay içinde duruşması var.

Bütün bu başvurular ve yargı yerlerinin tepkilerinden şunu anladım: Çocuğun mahkeme kararına rağmen diğer tarafça elinde tutulması karşısında mevzuat ve uygulamada alabildiğince yetersizlik var.Umarım yardımcı olabilmişimdir