Mesajı Okuyun
Old 03-06-2010, 12:02   #6
mehmetseyrek

 
Varsayılan

Sayın Ali Ekmekçi,
Sayın Meslektaşım,
Savcının odasına kamera yerleştirilmesiyle (Hukuk bürosu yerine avukatlık bürosu demek gerektiği başka bir tartışma konusu)avukat bürolarına kamera yerleştirmek arasında nasıl bir ilgi olabilir ki.Birisi kamu gücü kullanıyor.Öbürü serbest meslek yapıyor.Savcının vatandaşa karşı tutumunu denetlemek gerekir mi?Evet.
Konu açılmışken yıllardır içimde kanayan bir yara olan bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şüpheli ile birlikte Savcının odasına giriyorsunuz.Savcı size karşı gayet nazik.Ya da saygısız ve kaba değil.Ancak daha ifadenin başında şüpheliye başlıyor bağırmaya.Genellikle replik şöyle:
-Adın soyadın?
-Mehmet Kaçar
-Nerde Oturuyorsun?
-Güzelyalı'da
-Be adam, doğru dürüst adresini söylesene!
Buna benzer konuşmalar.Savcı müvekkile bağırıp çağırıyor.Ben kendimi tahkir edilmiş duyumsuyorum.Evet , müvekkille özdeşleşmemek gerekir ama, benim yanımda müvekkile nasıl bağırıp çağırabilir.Kaba saba davranır.Bir yandan ispat sorunu var.Bir yandan da müvekkile ne derece güvenebilirsin.Diğer yandan da gereksiz yere müvekkilin tutuklanmaya sevk edilmesi durumu.Yardımcı olayım derken müvekkilin zararına bir durum yaratma tehlikesi.Ve elbette ki mesleki onurunun yara alması.İşte bu duygularla çoğu kez kendimden, mesleğimden, dünyadan, insanlardan nefret demiyeyim haydi ama memnunsuz bir şekilde savcının odasından çıktığımı anımsarım.
Ne dersiniz?
Av. MEHMET SEYREK