Mesajı Okuyun
Old 17-08-2004, 19:20   #3
secretmask

 
Varsayılan

Zaman ayırıp cevap yazdığınız için teşekkürler...1.konuya ilişkin olarak: Yazarları İsmail Malkoç (Yargıtay Cumhuriyet Savcısı) ve Mahmut Güler (Yargıtay Tetkik Hakimi) olan CMUK 1. kitapta 97/2.maddenin açıklamasında: " Aramada yargıç veya C.Savcısı bulunmuyorsa o yerin muhtarı ve ihtiyar heyetinde bulunanlar, bunlar da yoksa aranacak kimsenin komşularından iki kişi işlem tanığı olarak bulundurulur ve tutanak onlara da imzalattırılır.(Bu hususun yerine getirilmemesi halinde olası problemler başka bir yayında ayrıntılı olarak açıklanmış).Bulundurma, emredici bir hüküm gereği olduğundan, bulundurma sağlanmadan yapılan arama usule aykırı olacağı gibi, bu aramada elde olunan deliller de hukuka aykırı deliller olabilirler" buyurmuştur.Bununla birlikte Sayın Bahri Öztürk Hocanın görüşünün de bu yönde olduğu ortada.Vekil olduğum davada, ele geçirilen delillerin hepsi sözkonusu aramanın sonucu, başka da bir delil yok ve delilsiz yargılamanın yapılamayacağı-kanunsuz delilin yok hükmünde olduğu ilkeleri uyarınca beraat talep ettim.Ancak konuma uyan yargıtay kararı bulamadım.

2.konu ise sulh ceza mahkemesinde görülen bir dava, dolayısıyla savcılık makamı yok.Ceza Mahkemesinde görülen dava birleştirilmiş bir dava ve kadastro mahkemesinde görülen dava konusu taşınmaza sınır olan bir yere ilişkin orman davası.Yani, Ceza mahkemesinin bekletici mesele yaparak hukuk mahkemesinden çıkacak sonuca göre hüküm vermesini sağlayacak herhangi bir dava yok kadastro mahkemesinde.İşte bu durumda, kadastro mahkemesinde görülen davanın ceza mahkemesinde görülen dava ile aynı yere ilişkin olduğu yanılgısıyla verilen bekletici mesele kararından sonra zamanaşımı süresi geçtiğinden bahisle talepte bulunulabilir mi sanık tarafından?Yanılgı sonucu verilen bekletici mesele kararı zamanaşımını durdurur mu?
Umarım biraz daha açabilmişimdir konuyu...Teşekkürler