Mesajı Okuyun
Old 02-06-2011, 11:25   #18
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/429
Karar: 2010/4657
Karar Tarihi: 02.03.2010


ŞİKAYET DAVASI - HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİNİN YEDİ GÜNLÜK SÜREYE TABİ OLDUĞU - BORÇLUNUN TEBLİĞ TARİHİNDE HACİZDEN HABERDAR OLDUĞU - BORÇLUNUN MESKENİYET ŞİKAYETİNİN ESASININ İNCELENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda İİK. nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçluya ait ve şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporu, adı geçene 06.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğu tespit edilmiştir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği 06.11.2008 tarihinden itibaren başlayacağından, borçlunun 10.11.2008 tarihinde yaptığı başvuru yasal sürededir. O halde, mahkemece borçlunun meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 16, 82, 83) (HGK. 31.03.2004 T. 2004/12-202 E. 2004/196 K.) (HGK. 31.03.2004 T. 2004/12-167 E. 2004/185 K.)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İ.İ.K. nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun <haline münasip> evi haczedilemez.

6.3.1965 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 538 sayılı yasa ile değişik İİK. nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de <borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bu malın ne derece haczedilemez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği> ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.)

Somut olayda borçlu vekili Av. Mehmet Yıldız'ın 21.11.2005 tarihinde icra dairesine gelerek, müvekkili adına kayıtlı taşınmazlar üzerine haciz konulmasına muvafakat ettiği, 13.02.2008 tarihinde ise alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda, icra dairesince, meskeniyet şikayetine konu taşınmaz üzerine haciz konulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda borçlu vekilinin muvafakatı haciz uygulanmadan önce olduğundan geçerli değildir.

Öte yandan, İİK. nun 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK. nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçluya ait ve şikayete konu edilen taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporu, adı geçene 06.11.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlunun bu tarihte hacizden haberdar olduğu tespit edilmiştir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği 06.11.2008 tarihinden itibaren başlayacağından, borçlunun 10.11.2008 tarihinde yaptığı başvuru yasal sürededir.

O halde, mahkemece borçlunun meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 02.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı