Mesajı Okuyun
Old 29-02-2012, 15:43   #23
Gemici

 
Varsayılan

Davayı kazanan taraf Anayasanın kendisine verdiği bir hakktan yararlanmak için avukata baş vurmuş ve avukatın yardımından faydalanmıştır, çünkü kendi olanakları ile hakkını savunabilecek durumde değildir. Anayasal bir haktan faydalanmıştır. Avukata aldığı hizmetin karşılığı olarak avukatına bir ücret ödemiştir. Ödediği bu ücreti karşı taraftan alamaz, çünkü Av. Kanunu 164 e göre ...Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir...

Davayı kazanan taraf avukatına ödediği ücret oranında zarara üğramıştır. Olay Alman Hukuku bakımından herhangi bir problem oluşturmuyor, çünkü haksız çıkan taraf, yasa gereği olarak haklı çıkan tarafın avukat ücretini ve mahkeme masraflarını üstleniyor.

Türk Hukuku bakımından ortada bir problem var, çünkü Alman Hukukunda müvvekile aiıt olan ücreti Türk Hukuku vekile veriyor.
Sonuç: haklı taraf durup dururken malvarlığında zarara uğramış. Bu zararı kim ödeyecek? Normal durumda haksız çıkan taraf. Ama ortada normal bir durum yok, çünkü avukatlık yasası haksız tarafın yükleneceği ücretin avukata ait olduğunu belirtiyor.
Olay, başkasının yol açtığı bir zararın tazmini.
Problemin en basit çözümü karşı tarafın avukata değil müvvekile ödemede bulunması. Yasa buna olmaz diyor.
İkinci bir olanak avukatın müvekkilinden aldığı ücreti geri ödemesi. Buna avukat yanaşmaz, ortada yasal bir düzenleme olmadığı sürece.
Geriye kalan tek yol:
Haklı çıkan tarafın avukata ödediği ücreti malvarlığı zararı olarak karşı taraftan istemesi ve mahkemeye gitmesi, çünkü zararın doğmasına karşı taraf yol açmıştır. Karşı tarafın haksız olduğuna da mahkeme karar vermiştir.
Sonuç mu?
Dava için avukatına ücret öder. Kazanırsa karşı tarafın ödeyeceği avukatlık ücreti avukatına gider, kaybederse karşı taraf avukatının ü
cretinei, mahkeme masraflarını ve kendi avukatının ücretini öder.
Sıfıra sıfıre elde sıfır bile değil; bile bile lades mi diyelim?

Saygılarımla