Mesajı Okuyun
Old 08-12-2006, 17:27   #49
Gamze Dülger

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,
Eski kanun uygulamasında tutuklama şartlarından sayılan "Toplumda infial uyandıran" diye bir fiil 5237 sayılı kanunda bulunmadığından ve bu kanunda tutuklama şart ve sebebleri çok sınırlı sayıda bulunduğundan,bu bakış açısı altında soruya her ikisinin de tutuklanmaması gerekir diye cevap vermek gerektiğini düşünüyorum.(!)
Avukat olmamız sebebiyle,bizlere mesleğimiz sebebiyle yapılan saldırıların en şiddetli haliyle cezalandırılmasını istememizden daha doğal bir şey olamaz.Yine 2005 yılında bana yapılan bir saldırı arkasından Baro ve Savcı meslektaşlarım şahısları tutuklamaya sevketmiş,Hakim meslektaşım tutuklamış,bende aslında manen tatmin olmuştum.Halbuki dava sonunda darp ve cebir için 2 günlük rapor olduğundan ve tehdit olayını ise cep telefonu kayıtlarında arama doğrulansa dahi tanıkla ispat edemediğimden çok cüzi cezalarla kurtulmuşlardı.Fakat yinede sanıkların aldığı cezalar değil,tutukluluk bir anlamda sanki itibarın yerine getirilmesi gibi bir durum ortaya çıkarmıştı.

Bizlere yapılan saldırılar her ne kadar kanun gereği hakim ve savcı meslektaşlarımıza yapılan saldırılar olarak değerlendirilse de;var olan kanunlar karşısında tatmin duygumuzu önemseyerek (ki hala çok önemli olduğunu düşünüyor ancak gerekçe bulamıyorum) aldığımız tutuklama kararı kanunun genişletilmesi olacaktır.Ancak aynı kanun tutuklama sebebleri konusunda genişlemeye müsait değildir.
...........
Sorunun soruluş şeklinden bir muziplik olduğunu düşünsemde avukat olarak sonuç değerlendirmem o günleri tekrar hatırlamam sebebiyle şahsi oldu.Bu sefer hakimlik değil avukatlık cübbemi giydim ve onca yazıdan sonra hakim olmadığım için sevinip avukata saldıran saldırganı tutuklamak isteğimde ağır bastı.Saygılarımla