Mesajı Okuyun
Old 24-07-2007, 15:34   #9
faruksa

 
Varsayılan

Tüm arkadaşların ifade ettiği gibi kişinin kendi kişisel özelliklerine göre mesleğini seçmesi gerekir.
Avukatlık her ne kadar toplumda itibarı zedelenmeye açık bir meslek olsa da aynı şekilde hakimlik mesleği de kendi içinde çelişkiler taşımaktadır.Şöyleki bir hakim çoğu kez karar verirken duygularından ,toplumsal etkenlerden sıyrılıp objektifliği yakalayamaz. Ya da var olan objektifliğini zamanla kaybeder. Burada bir hakkın korunmasında,tanınmasında hakimin kararı bir tarafı üzerken bir tarafı mutlu etmektedir.Hatta birçok kez iki tarafı da üzebilir.Anlayacağınız bu işin vebali sorumluluğu çok fazladır..Vicdanen rahat olmak için önce vicdan sahibi olmak gerekir.Nasıl olsa Yargıtay çözer diye düşünmek bile büyük bir haksızlıktır.
Hakimlik kutsal bir meslektir.Kimi zaman Avukatlardan daha az kazanç getiren bir meslektir.
Birçok adliye personeli Avukatlara göre daha fazla emek harcadığını düşünüp kendilerine haksızlık yapıldığını düşünmektedir.Oysa sorumluluk terazisinde avukatın ve hakimin sorumluluğu maddi menfaatlerle ölçülemez.

İster hakim olun İster Avukat olun asla taviz vermeyin Her Avukat nefsinin Hakimi, Her Hakim adaletin Avukatıdır,olmalıdır. Adalet bir milletin onurudur.Bu onuru Hakim,Savcı ve Avukatlar korumalıdır.
Eğer yumuşak huylu,içe kapanık,duygusal iseniz ne Avukat olabilirsiniz ne de Hakim.Herşeyden önce ve sonra ne olacağınıza karar verin.Gerisi kendiliğinden gelir ve sizi bulur..
Saygılarımla