Mesajı Okuyun
Old 05-02-2007, 23:51   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ragıp
Senette borçlu isminin yazılmamaı ile, isim yazılı olup, imzanın başkasına ait olması farklı şeyler. Bu şekilde araştırma yapsanız nasıl olur?

Sayın ragıp,

Bazı forumlarda ısrarla sorunun iyi anlaşılması ve ona göre yanıt verilmesi gerektiğini söylersiniz. Soruda

Alıntı:
bu bonoda 3 adet imza var ve hepis aynı şahsa ait.bu imzaların 1 tansi işletme kaşesinin üzerinde. diğer ikisi ise boşta. lakin imza atan şahıs işletme yetkilisi değil.
şeklinde açıklama mevcuttur. İşletme kaşesi üzerindeki imza, yetkili temsilciye ait olsa bile diğer imzalar şahsi sorumluluk doğurur.

Konuyla ilgili kararı aktarıyorum.
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/22495
K. 2004/26960
T. 27.12.2004
• ŞİRKET TEMSİLCİSİNİN ŞAHSİ SORUMLULUĞU ( Şirket Kaşesi Dışında Senet Üzerine Attığı İkinci İmza Nedeniyle )
• BONODA ŞİRKET KAŞESİ ÜZERİNE VE AÇIĞA OLMAK ÜZERE İKİ AYRI İMZA ATAN ŞİRKET TEMSİLCİSİ ( İkinci İmza Nedeniyle Bonodan Şahsen Sorumlu Olacağı )
• SENETTE ŞİRKET KAŞESİ ÜZERİNE VE AÇIĞA OLMAK ÜZERE İKİ AYRI İMZA ATAN ŞİRKET TEMSİLCİSİ ( İkinci İmzadan Şahsen Sorumlu Olacağı )
6762/m.589,690
ÖZET : Takip dayanağı bono, borçlu şirketin münferit temsilcisi K. tarafından şirket kaşesi üzerine ve açığa imza atılmak suretiyle düzenlendiği anlaşılmaktadır. TTK 'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 589. maddesi gereğince, şirketin münferit temsilcisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu diğer imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı düşünülemez. Senet üzerinde iki adet imza bulunması nedeniyle ve bu imzanın şikayetçi tarafından inkar edilmediği de gözetilerek imzalardan birinin K. adına atıldığının kabulü gerekir.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Takip dayanağı bono, borçlu şirketin münferit temsilcisi K. tarafından şirket kaşesi üzerine ve açığa imza atılmak suretiyle düzenlendiği anlaşılmaktadır. TTK 'nun 690. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 589. maddesi gereğince, şirketin münferit temsilcisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu diğer imzanın kendisini sorumluluktan kurtaracağı düşünülemez. Senet üzerinde iki adet imza bulunması nedeniyle ve bu imzanın şikayetçi tarafından inkar edilmediği de gözetilerek imzalardan birinin K. adına atıldığının kabulü gerekir. Mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle şikayetin kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUM K. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 27.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Yine temsile yetkili olmayan kişinin imzaladığı bonodan sorumlu olduuğuna dair kararı aktarıyorum.
Alıntı:
K. 1997/14373
T. 23.12.1997
• BONO ( Yetkisiz Temsilci Tarafından İmzalanan-Şahsi Sorumluluk )
• YETKİ OLMAKSIZIN İMZA ( Bono-Yetkisiz Temsilcinin Şahsi Sorumluluğu )
• ŞİRKET TEMSİLCİSİ OLMAYAN KİŞİNİN TEMSİLCİ SIFATIYLA BONOYU İMZALAMASI ( Şahsi Sorumluluk )
• ŞAHSEN SORUMLULUK ( Temsile Yetkisi Olmadığı Halde Bonoyu Temsilci Sıfatıyla İmzalayan Kişi )
2004/m.168/4
6762/m.690
ÖZET : İncelenen itiraz dilekçesinde İİK. 168/4. maddesinde yazılı olan açıkça bir imza inkarı mevcut değildir. TTK. 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 590. maddesi gereğince temsile selahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilci sıfatıyla bonoyu imzalaması halinde adı geçen, o bonodan dolayı şahsen sorumlu olur. Bu durumda borçlunun şirketin temsilcisi olmaması nedeniyle şahsen sorumlu olduğunun kabulü zorunludur

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının onanmasını mutazammın, 18.9.1997 tarih 8412/8836 sayılı daire ilamının müddedi içinde tashihen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 8.12.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : İcra takibinin dayanağı 5.2.1996 vade tarihli 715.428.000.-lira bedelli bonodur. Takip, lehdar Leman O. tarafından borçlu gösterilen Hasan T. hakkında yapılmaktadır. Senedin ( T..... İnş. Mlz. Tic.Ltd.Şti. ) adına keşide edildiği görülmektedir. Borçlu Hasan T. itirazında yukarıdaki olguyu ileri sürmüş, kendisinin şahsen borçlu olmadığını bildirmiştir. Ancak, dosya içerisine ibraz edilen 24.2.1995 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve eki imza sirkülerinde şirket, bononun tanzim tarihi itibariyle Galip T'in temsil ve ilzama yetkili olduğu tesbit edilmiştir. İncelenen itiraz dilekçesinde İİK. 168/4. maddesinde yazılı olan ( açıkca bir imza inkarı ) da mevcut değildir. TTK. 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 590. maddesi gereğince temsile selahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilci sıfatıyla bonoyu imzalaması halinde, adı geçen, o bonodan dolayı şahsen sorumlu olur. Bu durumda Hasan T'in şirketin temsilcisi olmaması nedeniyle şahsen sorumlu olduğunun kabulü zorunludur. İtirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Merci Kararının yukarıdaki gerekçeyle bozulması yerine onandığı anlaşılmakla, karar düzeltme isteminin kabulü uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 18.9.1997 tarih ve 1997/8412-8836 sayılı onama kararının kaldırılmasına, Ordu İcra Tetkik Merci Hakimliğinin 9.6.1997 tarih ve 1997/71-106 sayılı kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi

Sizce başka sorun kaldı mı?

Saygılarımla