Mesajı Okuyun
Old 20-12-2010, 15:48   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. ömer sinikan


Öte yandan, gerçi konu başlığı ile pek alakası yok ama, avukatlığı yargının (mahkemleri) üç sacayağından biri olarak da görmüyorum! Çünkü biz asil değiliz ki! AVUKATLAR OLMADAN DA YARGILAMA PEK ALA YAPILABİLİR! Ama davacı, davalı, sanık, şikayetçi, alacaklı, borçlu... bunlar olamadan yargılama olmaz. Niye? Çünkü biz asil değiliz, vekiliz! Ve çocuk mahkemleri vb. istisanalar bir tarafa bırakılırsa, kimse kendini vekil ile temsil ettirmek zorunda da değil!

Diyeceğim o ki; muhakemenin (yargılmanın) olmazsa olmaz bir unsuru değiliz! Biz olmazsak da yargılama yapılabilir!

"Yargının üç sacayağı vardır: Hakim, Savcı, Avukat" sözü tamamen (ifadem hoş görülsün lütfen) biz avukatların uydurduğu birşey, yoksa hakim ve savcıların böyle bir derdi yok zaten... İlla da üç sacayağı olacaksa avukatın yerine VATANDAŞ olmalı, çünkü o asıldır/asildir, avukat ise sadece ve sadece vekildir! Ve yine müvekkilinin (VATANDAŞIN) nam-ı hesabına mahkemede bulunur, yoksa avukatın ne işi var mahkemede! O olmadan da pek ala yargılama yapılabilir...

Kendimizi dev aynasında görmeyelim...

Sayın meslektaşım,

"Avukat, "asil değil ki!" niye yargılamadaki saç ayağı olsun?" şeklindeki tespitinize şaşırdım açıkçası. Böyle bir kabul halinde Savcıyı nasıl izah edeceksiniz? Savcı, davada asil midir?

Alıntı:
Kendimizi dev aynasında görmeyelim..

Diğer yandan,bu devirde hala kendini dev aynasında gören bir avukat varsa, helal olsun ona! Ne diyeyim ki?