Mesajı Okuyun
Old 12-10-2011, 12:42   #42
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan pia
Bir avukat olarak avukatların da aramaya tabi tutulmasını destekliyorum, neden bu kadar tepki verildiğini de anlayamıyorum. Aramaya tabi tutmak, muhattabın temiz olup olmadığından şüphe etmek değildir, herkesin güvenliğini sağlamaya yöneliktir, bu sebeple adliyeye giren herkes, savcı ve hakimler dahili aramaya tabi tutulmalıdır.

Bazı meslektaşlarım çok doğal bir şeymiş gibi "Üzerinde silah olan meslektaşlarımız zaten girişte görevlilere silahını bırakacaktır" tarzı söylemlerde bulunmuş, şahsen ben kendi can güvenliğimin, üzerinde sürekli "silah" taşıyan bir avukatın iyi niyetine bağlı olmasından öte önlemlerin alınmasını tercih ederim.

Sayın pia,

Yargı mensuplarının (avukat, hakim, savcı) mesleki çalışma alanlarına girişlerinde ve görevlerini icra ederken aranamamaları bir meslek güvencesidir.

Yanılgılı, tikel ve doyurucu olmayan bu gibi gerekçelerle ellerinden alınamaz.

Avukat, bağımsız savunmayı serbestçe temsil eden bir yargı mensubu ve görevlisidir. Yine, yargıç ve savcı da yargısal görevler icra etmektedir. Konu topyekûn "yargının masuniyeti" ile alakalıdır...

Avukatların, yargıç ve savcıların üst ve eşya (konut-büro) aramalarının yapılamayacağına ilişkin ilgili kanunlarındaki düzenlemelerin esasını anlamadan bu konuda öznel değer yargılarından hareketle ve egemen toplumsal hissiyatla görüş oluşturulması mesleki kazanımlarda gerilemeye yol açar...

Yani, sonucu kabahat-para cezası olabilecek türden bir durum için (O da mahkeme salonuna-duruşmaya girilmesi halinde bence...) avukatlık yasal yetkilerinin tırpanlanmasına cevaz vermenizin kabul edilebilir yanı yok.

Ayrıca, bu nitelikteki genel bir meslek grubuna (hakim-savcı-avukat) ilişkin yüzde kaç oranında tahakkuk edecek bir durumdan bahsediyoruz ki; yasal durumun değiştirilmesinde ve tersyüz edilmesinde dikkate alınabilsin bu dediğiniz... Kaç avukat, üzerinde silahla adliye kapılarında bekliyor sizce? Olsa ne olur?

Avukata, yargıca ve savcıya itimat ilkesi yasal bir karinedir bizim hukuk sistemimizde... Aksi bilfiil isbat edilmedikçe salt "lafla, sözle ve tartışmayla" yıkılamaz... Bilfiil yıkılırsa da sadece fail açısından yıkılır, ana kural ayakta kalır...