Mesajı Okuyun
Old 01-03-2012, 18:11   #3
tiryakim

 
Varsayılan Yargıtay Kararı

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/1588
Karar: 2010/1779
Karar Tarihi: 08.03.2010

ÖZET: Disiplin hapsi tanımı, Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen yaptırımlardan farklı niteliktedir. Bu sebeple de, duruşma açılarak yapılan bir yargılama sonunda verilmelerine karşılık, gerek disiplin hapsi gerekse hapsen tazyik yaptırımı tayin edilen kararlar Ceza Muhakemesi Kanunu'nda belirtilen "hüküm" niteliğinde değildirler. Her iki müeyyide ile yükümlülüğün yerine getirilmesi sağlanmak istenmiştir. Sanığın üç aya kadar tazyik hapsi cezası yerine üç ay süreyle hapsen tazyikine ait karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 340) (5271 S. K. m. 223, 309) (YCGK. 14.11.2006 T. 2006/16-220 E. 2006/231 K.)

Dava: Ödeme şartını ihlal eyleminden borçlu U. E.'un 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 5358 sayılı Kanun’la değişik 340. maddesi uyarınca 3 ay süreyle hapsen tazyikine dair, Çay İcra Mahkemesinin 26.5.2009 günlü ve 2009/71-101 sayılı kararına karşı itirazın reddine ait Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 17.9.2009 günlü ve 2009/531 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya aleyhine Adalet Bakanlığından verilen 5.2.2010 tarih ve 7097 sayılı yasa yararına bozma talebini içeren Yargıtay C. Başsavcılığının 17.2.2010 tarih ve KYB:2010/30954 sayılı tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi,

Tebliğname ile;

Tüm dosya kapsamına göre; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesinde yer alan <111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez.>, şeklindeki düzenleme karşısında sanığın 3 aya kadar hapsen tazyikine karar verilmesi gerekirken, 3 ay süreyle hapsen tazyikine, ait karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı biçimde karar verilmesinde isabet görülmemekle anılan hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması gereğine işaret edilmiştir. Gereği görüşüldü:

Karar: Taahhüdü ihlal eylemi 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesinde <111. madde mucibince veya alacaklının muvafakatı ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlu, alacaklının şikayeti üzerine icra mahkemesi tarafından bir aydan üç aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılır.> biçiminde müeyyide altına alınmış iken, 1.6.2005 gününde yürürlüğe giren 5358 sayılı Yasa'nın 11. maddesi ile değişik İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi, <... üç aya kadar tazyik hapsine...> şeklinde yaptırıma bağlanmıştır.

Disiplin-Tazyik hapsinin niteliği öğretide şu biçimde açıklanmıştır. <Kişinin yükümlülüğe aykırı davranmamak konusunda mecburiyeti bulunmamaktadır. Ancak, kişi bazı durumlarda bir yükümlülüğe uygun davranmaya belirli ölçüde icbar edilebilmektedir. Başka bir deyişle; kişi, bazı durumlarda yükümlülüklerinin gereğini yerine getirmesini sağlamak için belirli ölçüde icbar edilebilmekte ve bu amaçla bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılabilmektedir. Bu hürriyetten yoksun bırakma olgusu, bir disiplin hapsi niteliği taşımaktadır. Ancak, yükümlülüğün yerine getirilmesi halinde bu yaptırımın uygulanmasına derhal son verilmektedir. Bu bakımdan söz konusu disiplin hapsine ait olarak kanunda yalnızca azami bir sürede belirlenmektedir. Kişi kendisine terettüp eden yükümlülüğün gereğini yerine getirmeye zorlanmak amacıyla ancak belirli bir süreye kadar hürriyetinden yoksun bırakılabilecektir. Bu sürenin dolması halinde; kişi yükümlülüğünün gereğini yerine getirmemiş olsa bile, hürriyetinden yoksun bırakılmasına ait yaptırım uygulanmasına son verilerek, serbest bırakılacaktır. Bu nedenle, söz konusu disiplin hapsine kanunda tazyik hapsi denilmiştir. (Doç. Dr. İzzet Özgenç, Ceza Hukuk Genel Hükümler, 3. BasayılıSh.623)

Disiplin hapsi tanımı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen yaptırımlardan farklı niteliktedir. Bu sebeple de, duruşma açılarak yapılan bir yargılama sonunda verilmelerine karşılık, gerek disiplin hapsi gerekse hapsen tazyik yaptırımı tayin edilen kararlar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesinde belirtilen <hüküm> niteliğinde değildirler. Her iki müeyyide ile yükümlülüğün yerine getirilmesi sağlanmak istenmiştir.

Açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde, sanığın üç aya kadar tazyik hapsi cezası yerine üç ay süreyle hapsen tazyikine ait karara itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz olup, Yargıtay C. Başsavcılığının yasa yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname bu itibarla yerinde görülmekle Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 17.09.2009 tarih ve 2009/531 değişik iş sayılı karanının BOZULMASINA,

Bozma üzerine 5271 sayılı CMY'nın 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;

Sonuç: Borçlu U. E.'un taahhüdü ihlal eyleminden dolayı İİK'nun 340. maddesi gereğince 3 aya kadar tazyik hapsi cezasıyla cezalandırılmasına, hakkındaki sair hususların aynen yerinde bırakılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı