Mesajı Okuyun
Old 16-04-2013, 15:14   #16
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/10987
K. 2012/30677
T. 17.12.2012
• HAKLI BİR SEBEP OLMADIĞI HALDE ORTAK KONUTA DÖNMEME ( Davalı Kadının Tamamen Kusurlu Olduğu - Boşanmada Kusurlu Bulunan Kadın Yararına Maddi Tazminata ve Yoksulluk Nafakasına Hükmedilemeyeceği/Boşanma Davası/Ortak Konuta Gelmeme/Kusur )
• KADININ TAMAMEN KUSURLU OLMASI ( Usulüne Uygun İhtar Tebliğine Rağmen Haklı Bir Sebep Olmaksızın Ortak Konuta Dönmeyen Kadının Kusurlu Olduğu - Kadın Yararına Maddi Tazminata ve Yoksulluk Nafakasına Hükmedilemeyeceği/Tamamen Kusurlu Kadın )
• KADININ MÜSTAKİLEN AÇTIĞI MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Kocanın Evlendiklerinde Bakir Olmadığı Şeklindeki İddiasının Kişilik Haklarına Saldırı Teşkil Ettiği İddiası - Müstakil Davanın Genel Mahkemede Görülmesi Gereği/Görevsizlik Kararı/Görev )
• KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİYLE MÜSTAKİLEN AÇILAN MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Aile Mahkemesinin Görevli Olmadığı )
• GÖREV ( Kocanın İddiları Nedeniyle Kadın Tarafından Açılan Manevi Tazminat Davasının Genel Mahkemelerde Görülmesi Gereği - Aile Mahkemesi Görevli Olmadığından Mahkemece Görevsizlik Kararı Verilmesi Gerektiği/Kişilik Haklarına Saldırı )
4721/m. 24,164,174,175
818/m. 49
ÖZET : Dava, boşanma istemine ilişkindir.Davalı-davacı ( kadın )'ın usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadığı halde ortak konuta dönmediği anlaşılmakta olup, mahkemece de böyle kabul edilmiş ve tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Bu halde, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı ( kadın )'ın tamamen kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Boşanmada tamamen kusurlu olan davalı-davacı ( kadın ) yararına maddi tazminata ve yoksulluk nafakasına hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca, kadının ( kadın ) müstakilen açtığı birleştirilen davası ile; kocasının evlendiklerinde bakire olmadığı yönünde kendisine haksız isnatta bulunduğunu, bu durumun hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürüp, boşanma sebebi dışında ve boşanmanın fer'i ( eki ) niteliğinde olmayan manevi tazminat talep etmiştir.Birleşen davanın açıklanan niteliği dikkate alındığında uyuşmazlık Aile mahkemesinin görevi dışında olup, genel mahkemelerin görevine girmektedir.

DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "manevi tazminat" isateğine ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı ( koca ) tarafından, kusur belirlemesi, maddi tazminat, nafakalar ve birleştirilen "manevi tazminat" davası ile bu dava ile ilgili yargılama giderleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okundunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı ( koca )'nın kadın lehine hükmolunan tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazları yersizdir.

2-Diğer yönlere ilişkin temyiz itirazlarına gelince:

a ) Davalı-davacı ( kadın )'ın usulüne uygun ihtar tebliğine rağmen haklı bir sebep olmadığı halde ortak konuta dönmediği anlaşılmakta olup, mahkemece de böyle kabul edilmiş ve tarafların Türk Medeni Kanununun 164. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Bu halde, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı ( kadın )'ın tamamen kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Hal böyleyken boşanmada tamamen kusurlu olan davalı-davacı ( kadın ) yararına Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi gereğince maddi tazminata, aynı Yasanın 175. maddesi gereğince de yoksulluk nafakasına hükmolunması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

b ) Davalı- davacı ( kadın ) müstakilen açtığı birleştirilen davası ile; kocasının evlendiklerinde bakire olmadığı yönünde kendisine haksız isnatta bulunduğunu, bu durumun hukuka aykırı olarak kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürüp, boşanma sebebi dışında ve boşanmanın fer'i ( eki ) niteliğinde olmayan manevi tazminat talep etmiştir. Bu istek, Türk Medeni Kanununun 24. ve Borçlar Kanununun 49. maddesi çerçevesinde incelenebilir. Birleşen davanın açıklanan niteliği dikkate alındığında uyuşmazlık Aile mahkemesinin görevi dışında olup, genel mahkemelerin görevine girmektedir. Görev kamu düzenine ilişkindir, yargılamanın her aşamasında bu husus ileri sürülsün ya da sürülmesin mahkemece re'sen ( kendiliğinden ) dikkate alınır. Bu açıklama karşısında, birleştirilen manevi tazminat davası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükün yukarıda ( 2. ) maddenin ( a ) ve ( b ) bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, ( b ) bendindeki bozma sebebine göre, davacı-davalı ( koca )'nın birleştirlen davaya ilişkin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin yukarıda ( 1. ) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle, 17.12.2012 tarihinde karar verildi.

Kazancı