Mesajı Okuyun
Old 04-06-2009, 15:20   #2
pallanco

 
Varsayılan

Aynısı benim başıma geldi. Hakim müracaata bıraktı. Duruşma sırasında emin olamadığım için çok da itiraz edemedim. Ama sonra bu kararları bulup odasına gidince haklısınız ama artık kararı verdik dedi. Üstelik yetinmedim, kitaplarını okuduğumuz iki ayrı hocamıza(ki tüm fakültelerde okutulur) konuyu anlatıp görüş istediğimde ikisinin de tam ters görüş söylemesi de çok ilginçti. Buyrun kararlar:

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2006/13234 K. 2006/15855 T. 17.7.2006
• ŞİKAYET ( Aksine Hüküm Bulunmayan Hallerde İcra Mahkemesi Şikayet Konusu İşlemi Yapan İcra Dairesinin Açıklama Yapmasına ve Duruşma Yapılmasına Gerek Olup Olmadığını Takdir Edeceği )
• DURUŞMA YAPILMASI ( Aksine Hüküm Bulunmayan Hallerde İcra Mahkemesi Şikayet Konusu İşlemi Yapan İcra Dairesinin Açıklama Yapmasına ve Duruşma Yapılmasına Gerek Olup Olmadığını Takdir Edeceği )
2004/m.18/3,170/a-1
ÖZET : 4949 Sayılı Kanunla değişik İİK.nun 18/3. maddesi aynen "aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır gelmeseler bile gereken kararı verir" yasal düzenlemesini içermektedir. İİK.nun 170/a-1 maddesinde aksine bir hüküm bulunmadığından göre mahkemece borçlunun şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu Elifnur Unlu Mam.İnş.Gıd.Dış.San.Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlular Elif Unlu Mamülleri İnş. Gıd. San.Tic. Ltd.Şti. ile Şenol Taşyumruk aleyhinde başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı borçlu Şenol Taşyumruk Şişli 4. İcra Mahkemesine başvurarak takip konusu senet kambiyo vasfında olmadığı ve çekteki ciro silsilesinde kopukluk bulunduğundan bahisle takibin iptalini istediği, aynı istemlere ek olarak çekteki keşideci imzasının müvekkili firmanın imza yetkililerine ait olmadığı yönünde de itirazları bulunan diğer borçlu Elifnur Unlu Mam.İnş.Gıd.San.Tic.Ltd.Şti. vekilin takibin iptaline yönelik bu başvurusu için mahkemenin 2005/908 esasına kayıt edildiği, mahkemece bu dosyanın 02.11.2005 tarihinde borçlu Şenol'un daha önce açmış olduğu anılan mahkemenin 2005/907 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlu Elifnur Unlu Mam. vekilinin 2005/907 esas sayılı dosyadan usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılmadan, tüm istemleri yönünden önce duruşmaya gelmediklerinden bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına ve daha sonrada davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir.
4949 Sayılı Kanunla değişik İİK.nun 18/3. maddesi aynen "aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır gelmeseler bile gereken kararı verir" yasal düzenlemesini içermektedir. İİK.nun 170/a-1 maddesinde aksine bir hüküm bulunmadığından göre mahkemece borçlunun şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, duruşmaya gelmediğinden bahisle önce davanın işlemden kaldırılmasına bilahare de açılmamış sayılması yönünde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, itirazı yönünden de usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılmadığından aynı şekilde sonuca gidilmesi de yerinde bulunmamaktadır.
SONUÇ : Borçlu Elifnur Unlu Mam.İnş.Gıd. San.Tic.Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 17.07.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.




T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2005/8755 K. 2005/12149 T. 6.6.2005
• ŞİKAYET ( İcra Mahkemesi Şikayet Konusu İşlemi Yapan İcra Dairesinin Açıklama Yapmasına ve Duruşma Yapılmasına Gerek Olup Olmadığını Takdir Edeceği - Duruşma Yapılması Uygun Görüldüğü Takdirde İlgilileri En Yakın Zamanda Duruşmaya Çağıracağı )
• DURUŞMA YAPILMASI ( İcra Mahkemesi Şikayet Konusu İşlemi Yapan İcra Dairesinin Açıklama Yapmasına ve Duruşma Yapılmasına Gerek Olup Olmadığını Takdir Edeceği )
• DURUŞMAYA GELMEME ( İcra Mahkemesine Şikayet - Duruşma Yapılmasına Gerek Olup Olmadığını Takdir Edeceği - Duruşma Yapılması Uygun Görüldüğü Takdirde İlgilileri En Yakın Zamanda Duruşmaya Çağırır ve Gelmeseler Bile Gereken Kararı Vereceği )
2004/m.18/3 1086/m.409
ÖZET : İİK.nun 18/3. maddesi hükmü "aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan İcra Dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Mahkemece, yasal bu düzenlemeye rağmen HUMK.nun 409. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" ve ikinci aşama olarak da, "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi isabetsizdir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu vekilinin İcra Mahkemesine başvuru dilekçesindeki iddialar şikayet niteliğindedir. İİK.nun 18/3. maddesi hükmü "aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesi şikayet konusu işlemi yapan İcra Dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılması uygun görüldüğü takdirde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir" hükmünü içermektedir. Mahkemece, yasal bu düzenlemeye rağmen HUMK.nun 409. maddesi uygulanarak "dosyanın işlemden kaldırılması" ve ikinci aşama olarak da, "davanın açılmamış sayılmasına" karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 06.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.







T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2003/14987 K. 2003/18863 T. 30.9.2003
• DURUŞMAYA GELMEME ( Taraflar Gelmese Bile Merciin İcabeden Kararı Vermesinin Gerekmesi )
• DOSYANIN İŞLEMDEN KALDIRILMASI ( Borçlu Tarafın Mercide Yapılan Duruşmaya Gelmemesi Üzerine Dosyanın İşlemden Kaldırılıp Sonuçta Açılmamış Sayılmasına Karar Verilmesinin Hatalı Olması )
• TARAFLARIN HAZIR BULUNMASI ( Borçlu Tarafın Mercide Yapılan Duruşmaya Gelmemesi Üzerine Merciin Dosyanın İşlemden Kaldırılıp Sonuçta Açılmamış Sayılmasına Karar Vermesinin Hatalı Olması )
2004/m.18 1086/m.409/1
ÖZET: Taraflar gelmese bile merciin icabeden kararı vermesi gerektiğinden icra memurunun işlemini şikayet için başvuran borçlu tarafın, mercide yapılan duruşmaya gelmemesi dosyanın işlemin kaldırılıp sonuçta açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmez.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Borçlu vekili icra müdürlüğünce gönderilen ve dosya borç miktarını bildiren muhtıranın iptali istemi ile mercie başvurmuş olup, bu başvuru memurun işlemini şikayet niteliğindedir. Borçlu vekilinin mercide yapılan duruşmaya gelmemiş olması HUMK' nun 409/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmez. İİK' nun 18. maddesine göre, taraflar gelmeseler bile Tetkik Mercii'nin icap eden kararı vermesi gerektiği halde olayda uygulama imkanı olmayan HUMK' nun 409. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 30.09.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.