Mesajı Okuyun
Old 19-03-2018, 13:20   #8
Avukat Bilal DOĞAN

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/10282

K. 2011/14972

T. 10.10.2011

• ADİ ORTAKLIĞIN TASFİYESİ ( Medeni Kanunun Ortaklığın Giderilmesi Hükümlerinin Uygulanmasının Doğru Olmadığı – Adi Ortaklığın Tasfiyesi İsteminin Şeyin Değerine Bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğu Davalardan Olmadığı )

• GÖREVLİ MAHKEME ( Adi Ortaklığın Tasfiyesi İsteminin Ortaklığın Giderilmesi Hükümlerine Tabi Olmadığı – Görevl Mahkemenin Dava Değerine ve Genel Görev Kurallarına Göre Belirlenmesi Gereği )

1086/m. 8, 561

818/m. 538

ÖZET : Dava adi ortaklığın tasfiyesi isteminden ibaret olup olaya Medeni Kanunun ortaklığın giderilmesi hükümlerinin uygulanması doğru değildir.

DAVA : Dava dilekçesinde davacı davalı eşinin kendisini eve ve ortak işyerine almadığını ileri sürerek ortak malların kayyım marifetiyle güvence altına alınmasına ve ortaklığa konu malların aynen veya satışı suretiyle bedellerinin paylaştırılarak tasfiyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada, davacıyla davalı arasında adi ortaklık şeklinde kurulup sürdürülen ortaklığın aynı zamanda karı koca olmaları ve geçimsizlik sebebiyle ayrı yaşamaya başlamaları sebebiyle fiilen sona erdiği ileri sürülerek ortak malların kayyum tarafından güvence altına alınmasına ve aynen veya satışı suretiyle bedellerinin paylaştırılarak tasfiyeye karar verilmesi istenilmiştir.

Davalı, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, menkul malların aidiyetinin tespiti için verilen süreye rağmen bir karar getirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Bu tür davalar H.U.M.K. nün 8. maddesinde sayılan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu dava ve işlerden değildir.

H.U.M.K.nun 4146 Sayılı Yasayla değişik 8. maddesinde değer veya miktarı 5.490,00 TL’yi geçmeyen davalara Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağı hükmü getirilmiştir.

Somut olayda. 6.7.2006 tarihinde Anamur Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/35 Sayılı tespit dosyasıyla davaya konu kuyumcu dükkanında 8565.01 gr 22 ayar ve 4307.78 gr 14 ayar altın bulunduğu belirlenmiştir. Bunların toplam değerleri de 325 874.78 TL olarak bildirilmiştir.

Dava adi ortaklığın tasfiyesi isteminden ibaret olup olaya Medeni Kanunun ortaklığın giderilmesi hükümlerinin uygulanması doğru değildir.

Davanın değeri dikkate alındığında davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken esasa dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 10.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.