Mesajı Okuyun
Old 17-03-2012, 10:24   #2
omer_kendir

 
Varsayılan

Reşit çocuğa destek veriliyorsa ve ölüm neticesinde bu kişi destekten mahrum kaldıysa; 'ölüm olayı olmasaydı destek verilmeye devam edilecekti' diyebiliyorsak tazminata da hükmedilmelidir diye düşünüyorum.
Yargıtayın yerleşmiş görüşüne göre ‘Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç destekten yoksun kalanların desteğin ölümden önceki yaşamlarında sahip oldukları sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.’ (Hukuk Genel Kurulu 2005/4-648E. 2005/691K). Müteveffanın desteğini alan kişilerin reşit olup olmadığı, öğrenim durumu, cinsiyeti, medeni hali gibi nedenler bu destekten yoksun kalınmadığı anlamını taşımaz. Bakılması gereken tek husus müteveffa ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın bulunup bulunmadığıdır. ‘Borçlar Kanunun 45. maddesinde sözü geçen destek kavramı hukuksal bir ilişkiyi değil, eylemli bir durumu hedef tutar ve ne hısımlığa ne de yasanın nafaka hakkındaki hükümlerine dayanır. Sadece eylemli ve düzenli olarak geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak şekilde yardım eden ve olayların olağan akışına göre eğer ölüm vuku bulmasaydı, az çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimse destek sayılır. O halde destek sayılabilmek için yardımın eylemli olması ve ölümden sonra da düzenli bir biçimde devam edeceğinin anlaşılması yeterli görülür.’ (Hukuk Genel Kurulu 979/4-1528 E. 412 K.)