Mesajı Okuyun
Old 11-12-2009, 00:43   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Üstad,

Bildiğimiz gibi normal koşullarda şirketleri ytkili temsilcileri temsil ederler. Başka bir ifade ile kural olarak yetkisiz kişinin tasarrufu şirketi bağlamaz. Hal böyle olsa bile öyle bazı durumlar olur ki, "Yetkisiz temsilci" nin tasarrufu noktasında sözleşmenin geçersiz olduğu iddiası hakkın kötüye kullanılması sayılabilir.

Bahsettiğimiz bu olayda da, yetkisiz olduğu iddia edlen kişinin imzaladığı sözleşme konusu olan edim, diğer tarafça ifa edilmiş ve bu edim şirket tarafından kabul edilmiştir. Yargıtay HGK bir kararında işte böyle durumlarda karşı edim kabul edilmiş ise, artık yetkisiz temsillci iddiası temelinde geçersizlik iddiasının dile getirilemeyeceği ve asli edimin ifasının gerekeceği, bu durumun MK.2 çrçevesinde dürüstlük kuralının icabı olduğu ortaya konulmuştur.

Takdir edersiniz ki, geçersiz işleme geçerlilik tanınmasının temel dayanağı, karşı tarafın kendi asli edimini ifa etmiş olmasına dayanır. Bu itibarla bu kararın asli edim borçları için geçerli olacağı, çünkü kabul edilen edimin de esasen asli edim borcun ilişkin olduğu gözetildiğinde anlaşılabilir.

Kimseyi, elde ettiğinden fazlasına mahkum etmek için bir sebep yoktur. (Diye düşünüyorum.)

Üstad, şöyle bir durum ortaya koysak: yetkisiz temsilci (A Şirketi) ile akdedilen sözleşmede karşılıklı "cezai şart" taahhüdünde bulunulmuştur. A Şirketine işbu cezai şart tahakkuk ettirileceğinde elde edilenden fazlasına mahkum etmemek gerekir diyeceğiz; karşı akide (B Şirketi) cezai şart tahakkuk ettirileceğinde, A Şirketi işbu sözleşmeye icazet vermiş olacağından (ki bence bu şekilde değerlendirme hukuki ve mümkün olacak) cezai şart maddesini B Şirketi aleyhine işletebileceğiz??? MK 2 ???

Saygılarımla...