Mesajı Okuyun
Old 20-07-2009, 12:14   #53
Av.Elkan

 
Varsayılan Konu ile ilgili yeni gelişmeler

Daha önce meslektaşımız Avukat Mehmet Nuri ŞEK'in haciz sırasında saldırıya uğraması nedeniyle yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi vermiştim. Bu konu ile ilgili yeni bir gelişme oldu. Bunu sizlerle paylaşarak meslektaşların katkı ve yardımlarını rice ediyorum.

Şöyle ki; sulh ceza mahkemesinin serbest bırakma kararına karşı Suçtan Zarar Gören vekili olarak bir grup avukat arkadaşla birlikte itiraz etmiş idik. Bizden sonra İstanbul Barosu da itiraz etmişti. Biz itirazımızı hem Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine yaptık, hem de karara itiraz et diye Cumhuriyet Savcısına dilekçe verdik. İstanbul Barosu ise, cumhuriyet savcısına itiraz et diye dilekçe vermişti. Asliye Ceza bizim itirazımız üzerine itiraz dilekçesini kararı veren Sulh Ceza Mahkemesine gönderdi. Sulh ceza ilk kararında değişiklik yapmayarak Asliye Ceza Mahkemesine gönderdi. Asliye Ceza Mahkemesi de itirazı kabul ederek sanığın tutuklanmasına karar verdi. Keza bizim savcılğı verdiğimiz dilekçe ile İstanbul Barosu'nun savcılığa verdiği dilekçeyi savcılık gerği için havale ederek Sulh Ceza Mahkemesine göndermiş idi. Sulh Ceza Mahkemesi bununla ilgili olarak da eski kararında değişiklik yapmayarak Asliye Ceza MAhkemesine göndermiş ve Asliye Ceza MAhkemesi itirazı kabul ederek tutuklama kararı vermiş idi.

Yani olayali ilgili olarak birbirini takip eden numaralar ile iki ayrı tutuklama kararı verilmişti. Tutuklama kararı infaz savcılığına gittiğinde UYAP üzerinden işlenmemiş diye işlem yapılmıyor ve iade ediliyor. Daha sonra UYAP'a aktaramıyorlar. Nedeni şu ki yeni yasa da gıyapta TUTUKLAM A kararı verilmiyor yakalama kararı vermek ve sanık yakalanınca yüzüne karşı tutuklama kararı verilmesi gerekiyor. (UYAP sistemi kabul etmiş olsa sanık bu kararlarla tutuklanmış olacaktı. Sistem kabul etmediği için tutuklama gerçekleşmedi ve itiraz etmeyi akıl ettiler bu da ayrı bir ilginçlik)

Bunu fark eden dosyanın savcısı gıyapta tutuklama kararı verilemeyceği gerekçesi ile Kartal 6 . Asliye Ceza mahkemesi'nin tutuklama kararlarına itiraz ediyor. Bu itirazda ayrıca müştekinin serbest bırakma kararına itiraz edemeyceğini de vurguluyor. (Bu konuda sitede Sayın Savcı Zeynel Bey'de aynı görüşü ifade etmişti. Demekki tüm savcılar aynı düşünüyor bu hakkı münhasıran kullanmak istiyorlar.)

Bunu üzerine Karta 6. Asliye Ceza Mahkemesi gıyapta tutuklama kararı verilmeyeceği gerekçesi ile tutuklama kararını kaldırıyor.
Yakalma verilmesi içinde itiraz olması gerektiği ve müştekini itiraz hakkı bulunmadığı savcının da itiraz etmediği gerçekçesi ile yakalama kararı verilmesine de yer olmadığına karar veriyor. (karar örneği buraya eklenebilir mi bilmiyorum. İsteyenler mail atsınlar maik ekinde göndereyim. bu arada Sayın Cengiz ALADAĞ'dan yardım istedim. Kararları benim siteye ekleyip, buraya link verece ama ancak akşam yapabileceğini söyledi.)

Bu konuda mahkeme aynen şöyle diyor. "...tutuklama istemini reddine ilişkin karara karı suç mağduru ve şikayetçini iziraz hakkı bulunmadığı konuyla ilgili CMK da açık hüküm bulunmamakla beraber 98/1 maddesinin 2. cümlesinde tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde yakalama emri düzenlenebileceğinin belirtildiği ve maddenin yorumundan itizarın C.Başsavcılığınca yapılması gerektiğinin ayrıca uygulamanın da yürürlükten kalkan 1412 sayılı CMUK uygulamasında oldğu gibi 5271 sayılı CMK uygulaması yönünden de aynı olduğu bu itibarla mağdur vekili ile mağdur adına davaya katılmak isteminde bulunun İstanbul Barosu Başkanlığının, söz konusu tutuklama isteminin reddi kararına karşı itiraz haklarının bulunmadığı...." yer almaktadır.

Bu karara karşı en kısa sürede itiraz dilekçesi hazırlayıp vereceğim.

Gıyapta tutuklama kararı verilemeyceği yönündeki karar esasen yerinde. Yasal düzenleyeme bu yönde. Bu açıdan kararda bir sorun yok.

Ançak mağdur ve müştekinin itiraz hakkı bulunmadığı tespiti bence yerinde değil. CMK 101 maddesi bu madde ve 100. maddeye göre verilen kararlara itiraz edilebilir diyor. İtirazı kimlerin yapacağı yönünde bir sınırlama yok Bur dan hareketle taraf olan herkesin itiraz edebileceği sonucunun çıkarılması gerekir. Eski CMUK da bu konuda açık hüküm vardı ve tutuklamanın reddi kararlarına karşı ancak C.savcısı itiraz edebilir diyordu. Yeni yasada müşteki de itiraz edebilsin diye bu hükmün özellike konmadığı yönünde eğitimlerden bir beyan hatırlıyorum. Kanımca yorum ile itiraz hakkının daraltılması mümkün değildir.

Arkadaşlardan şunu rica ediyorum;

1- Bu konuda elinde örnek bir karar, yasa maddesini yorumu ya da makale türü yazı olan varsa mail olarak gönderirse sevinirim
2- Avukat arkadaşlarımız bu kararı nasıl yorumluyor. Sizce yeni yasaya göre müşteki-mağdur tarafın serbest bırakma kararına itiraz hakkı var mıdır?
3- Karar itiraz edilmesi konusunda C. savcısına tarafımızdan ve İstanbul Barosu tarafından verilen dilekçleler. İlgili savcı tarafından gereğinin yapılması için Sulh Ceza Mahkemesine havale edilmiştir. Esasen savcı ya bu talebi uygun görmeyip kendisinin RED etmesi gerekiyor, ya da uygun görüyorsa bir itiraz dilekçesi ile Sulh Ceza Mahkemesine göndermesi gerekiyordu. Savcının bunu direk havale etmesi itiraz taleplerine katıldığı, itirazı yaptığı şeklinde yorumlanabilir mi? Bu konudaki görüşlerinizi de yazarsanız sevinirim.

Herkese iyi çalışmalar dilerim.