Sayın Meslektaşlarım,
Davalı müvekkil aleyhine sonuçlanan ve temyiz edilmeksizin KESİNLEŞEN bir tazminat kararında hükmedilen tazminat ve ferilerinin büyük bir kısmı, kesinleşme sonrası başlatılan icra takibi üzerine ödenmiştir. Ancak bu ödemelerin 1.000 TL dışındaki miktarı HARİCEN ama belgeli olarak vekile yapılmıştır.
Müvekkil icra takibi ile haberdar olduğu bu kesinleşmiş kararla bize başvurdu, hukuka aykırı olan kesinleşmeyi kaldırtıp, yargılama sürecini belli bir aşamadan sonra tekrarlatıp, davanın tümden reddini sağladık. Karar Yargıtay tarafından da onanarak kesinleşti.
Sonuçta İİK'nın 40. maddesinde düzenlenen icranın iadesi yolunu işletmek durumundayız. Bu kapsamda iki sorum olacak;
1. Somut olayda her ne kadar sonradan kaldırılmış olsa da, kesinleşmiş bir hükmün icra takibine konu edilmiş olması icranın iadesi yoluna başvurulmasına engel midir?
2. İcranın iadesi yoluna başvurabilme açısından müvekkilin icra dosyasındaki borcuna mahsuben ama haricen vekile yaptığı ödemelerin bir farkı var mıdır? (mantıken hayır denecektir, ama ben icra dairesinin "bana ödeme yapılmamış" deme ihtimaline binaen soruyorum).
Saygılarımla