Mesajı Okuyun
Old 20-07-2007, 11:28   #4
Av. Salim

 
Varsayılan

Çek sözleşmesi nedeniyle sözleşme zamanaşımı geçerli. Takasa sunulmuş olması muhatap bankanın sorumluluğunu kaldırmıyor. Yargıtay kararları aşağıda;

T.C. YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/9677
K. 1998/2201
T. 26.3.1998
• ÇEK BEDELİNDE TAHRİFAT YAPILMAK SURETİYLE FAZLA TAHSİLAT YAPILMASI ( Bankanın Kusursuz Sorumluluğu - Çekin Takas Odası Aracılığıyla Tahsil Edilmesinin Bankanın Sorumluluğunu Ortadan Kaldırmayacağı )
• BANKANIN KUSURSUZ SORUMLULUĞU ( Çek Bedelinde Tahrifat Yapılmak Suretiyle Fazla Tahsilat Yapılması Nedeniyle - Ödemenin Takas Odası Aracılığıyla Yapılmış Olmasının Bankanın Sorumluluğunu Etkilemeyeceği )
• TAKAS ODASI ARACILIĞIYLA ÖDEME YAPILMIŞ OLMASI ( Bankanın Tahrif Edilen Çekten Dolayı Yaptığı Ödemeden Kaynaklanan Kusursuz Sorumluğunu Etkilemeyeceği )
• TAHRİF EDİLEN ÇEKTEN DOLAYI ÖDEME YAPAN BANKANIN KUSURSUZ SORUMLULUĞU ( Ödemenin Takas Odası Aracılığıyla Yapılmış Olmasının Bankayı Sorumluluktan Kurtarmayacağı )
6762/m.724

ÖZET : Davacı, çek bedelinde çıplak gözle dahi görülebilecek tahrifat yapılmak suretiyle davalı bankaya ibraz edildiğini, gerekli özeni göstermeyen bankanın ödeme yaptığını ileri sürerek fazla ödemenin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Dava konusu çek incelendiğinde çıplak gözle fark edilebilecek şekilde yazı ve rakamda tahrifat yapılarak çek bedelinin değiştirildiği, davalı Bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemekte kusurlu olduğu, ödemenin Takas Odası aracılığı ile yapılmış olmasının muhatap Bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve TTK.nun 724.maddesi gereğince davacının zararını karşılamak zorunda olduğu, davacının Çek Taahhütnamesine uygun olarak çek keşide ettiğinden kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin karar yerindedir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı
Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 8.5.l997 tarih ve 82-l27 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.3.l998 gününde davalı avukatı ... ... gelip, davacı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankadaki hesabından keşide ettiği l5.000.000 TL bedelli çekin tedavülünde hamil tarafından tahrifat yapılarak 45.000.000 TL olarak değiştirildiğini, bu tahrifat son derece belirgin biçimde olmasına rağmen davalı Bankanın gereken dikkat ve özeni göstermeden çeki ödediğini ileri sürerek 30.000.000 TL farkın 3l.l2.l997 tarihinden itibaren reeskont oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsilini alep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çekin Yapı Kredi Bankasına ibraz edildiğini ve takas odası delaletiyle ödendiğini, davanın o bankaya yöneltilmesi gerektiğini, keşidecinin çeki düzenlerken bedeli gösteren rakam ve yazının önüne ilave yapılabilecek şekilde boşluk bırakmasının kusurlu bir davranış olduğunu, çek taahhütnamesindeki hükümlere göre müvekkili bankanın olayda sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu çek incelendiğinde çıplak gözle fark edilebilecek şekilde yazı ve rakamda tahrifat yapılarak çek bedelinin 45.000.000 TL olarak değiştirildiği, davalı Bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermemekle kusurlu olduğu, ödemenin Takas Odası aracılığı ile yapılmış olmasının muhatap Bankanın sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı ve TTK.nun 724.maddesi gereğince davacının zararını karşılamak zorunda olduğu, davacının Çek Taahhütnamesine uygun olarak çek keşide ettiğinden kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle, 30.000.000 TL'nın temerrüt tarihi olan 23.l.l996 tarihinden itibaren reeskont oranında ( %57 ) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA , davacı vekili gelmediğinden duruşma vekillik ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 65l.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.03.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

E. 1991/1137
K. 1992/5968
T. 7.4.1992
• ÇEK ( Sahte veya Tahrif Edilmiş )
• SAHTE VEYA TAHRİF EDİLMİŞ ÇEK ( Ödenmiş Olmasından Doğan Zararın Bankaya Ait Olması )
• BANKANIN SORUMLULUĞU ( Sahte veya Tahrif Edilmiş Çeki Ödemesi Nedeniyle )
• SÖZLEŞME İLE BANKANIN SORUMLULUĞUNUN KALDIRILAMAMASI ( Sahte veya Tahrif Edilmiş Çeki Ödemesi Nedeniyle )
6762/m.724
818/m.125,60,99
ÖZET : TTK'nun 724. Maddesinin ı. Fıkrasına göre sahte veya tahrif edilmiş bir çekin ödenmiş olmasından doğan zarar ödeyen bankaya aittir. Bankaya yükletilen bu sorumluluk sözleşme ile borçlar kanununun 99/2. Maddesi gereğince kaldırılamaz.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 2. Ticaret Mahkemesince verilen 27.11.1990 tarih ve 165-915 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı bankanın Y. şubesi müşterilerinden olduğunu, müvekkili şirketin aldığı pamuk karşılığında anılan şubede bulunan hesabı üzerinden L. adına keşide ettiği ( 236.955 ) liralık çekin tahrifatla ( 6.530.955 ) liralık bir çek haline getirildikten ve hayali kişiler adına iki ciro gördükten sonra müvekkilinin hesabından tahsil edildiğinin anlaşıldığını, çek üzerindeki tahrifatın açıkca anlaşılmasına rağmen davalı bankanın bu çeki ödemekle kusurlu hareket ettiğini, çeki hayali hamiline ödeyen davalı bankanın ihtara rağmen hesaptan hatalı olarak ödediği ( 6.294.000 ) lirayı ödemediğini ileri sürerek, bu miktarın ödeme tarihi olan 19.12.1988 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın BK.nun 60. maddesinde öngörülen bir yıllık sürede açılmadığını ileri sürerek zamanaşımı def'inde bulunmuş, ayrıca da çek üzerindeki tahrifatın basit bir inceleme ile fark edilebilecek mahiyete olmadığını, günde yüzlerce işlem yapan banka personelinin kusurlu olduğundan söz edelemeyeceğini, bir an için kusurlu oldukları kabul edilse bile bu kusurun ağır kusur olmadığını, davacının hesap açılırken imzaladığı taahhütname ile sahte ve tahrif olunmuş çek bedellerinin dahi hesaba borç yazılmasının kabul ettiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunması nedeniyle yerinde bulunmayan zamanaşımı def'inini BK. nun 125. maddesi gereğince reddiyle, davacı tarafından davalı banka üzerine keşide edilen ( 236.955 ) liralık çekin kimyevi maddeler kullanılmak suretiyle tahrif edilerek ( 6.530.000 ) liralık bir çek haline getirildiği ve bu çek bedelinin T. şubesi kanalıyle tahsil edildiği, söz konusu çeki tahsil eden dava dışı D'nin ağır ceza mahkemesince mahkum edildiği, tahrif edilmiş bu çeki ödeyen davalının TTK. nun 724. maddesi gereğince sorumlu bulunduğu, davalının sorumluluğunun kanundan doğan bir sorumluluk olduğu ve davacının bir kusurundan söz edilmemesi nedeniyle davada TTK. nun 724. maddesini 2. cümlesi gereğince bir inceleme yapılmasına gerek bulunmadığı, sözleşmede sorumsuzluk kaydı bulunduğu yolundaki savunmanın da dinlenemeyeceği, davalı bankanın gelişen tekniklerden faydalanarak bu tür olayların önlenmesi için gerekli tedbirleri alması gerektiği, bu tür tedbirleri almayan davalının riski müşteriye yükletmesinin adalet ve hakkaniyet kuralları ile bağdaşmayacağı sonucuna varılarak, ( 6.294.000 ) liranın ödeme tarihi olan 26.12.1988 tarihinden itibaren % 30 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davacı çek keşidecisine dava konusu olayda atfı kabil bir kusur bulunmadığı gibi TTK. nun 724. maddesi gereğince bankaya yükletilen sorumlulğun sözleşme ile kaldırılması BK. nun 99/2. maddesi gereğince geçersiz bulunması karşısında davalı banka vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, 189.000 lira temyiz ilam harcından peşin harcın mahsubu ile temyiz edenden alınmasına, 7.4.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/8539
K. 2002/954
T. 7.2.2002
• ÇEK MİKTARINDA TAHRİFAT ( Ödeme Yapan Bankanın Kusursuz Sorumluluğu - Muhatap Bankanın Çek Yaprağını Görmemesinin Sorumluluğunu Ortadan Kaldırmayacağı )
• BANKANIN KUSURSUZ SORUMLULUĞU ( Tahrif Edilmiş Çek Bedelini Ödemiş Olması Nedeniyle - Çekin Başka Bir Bankanın Şubesine İbraz Edilmiş Olmasının Sorumluluğa Etki Etmeyeceği )
• TAHRİF EDİLMİŞ ÇEKİ ÖDEYEN BANKANIN KUSURSUZ SORUMLULUĞU ( Çekin Başka Bir Bankaya İbraz Edilmiş Olmasının ve Muhatap Bankanın Çek Yaprağını Görmemesinin Sorumluluğu Ortadan Kaldırmayacağı )
• KUSURSUZ SORUMLULUK ( Tahrif Edilerek Miktarı Artırılan Çek Bedelini Ödeyen Muhatap Bankanın Sorumluluğu - Başka Banka Şubesine İbraz Edilen Çek Yaprağını Görmemiş Olmasının Sorumluluğunu Ortadan Kaldırmayacağı )
6762/m.724
ÖZET : Davacı vekili, müvekkilince keşide edilen ve muhatabı davalı banka olan çekin, tahrifat ile miktarı artırılarak müvekkili hesabından tahsil edildiğini, olayda davalı bankanın kusursuz sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazla ödenen miktarın faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu çekin dava dışı Anadolu Finans Kurumu İzmir şubesinden tahsil edildiğini, çek yaprağını görmeyen müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafından 8.500.000 lira meblağlı olarak keşide edilen çekin tahrifat ile 18.500.000 liraya dönüştürülerek davacı hesabından tahsil edilmiş olduğu, TTK.nun 724.maddesi gereğince davalının kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği sorumlu olduğu, davacının bir müterafik kusurunun da bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırılık yoktur.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bolu Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 04.02.1999 tarih ve 1996/61-1999/19 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilince keşide edilen ve muhatabı davalı banka olan 15.4.1995 tarih ve 8.500.000 lira meblağlı çekin tahrifat ile ( 18.500.000 ) liraya dönüştürülerek, müvekkili hesabından tahsil edildiğini, olayda davalı bankanın kusursuz sorumlu olduğunu ileri sürerek, ( 10.000.000 ) liranın faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu çekin dava dışı Anadolu Finans Kurumu İzmir şubesinden tahsil edildiğini, çek yaprağını görmeyen müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere nazaran, davacı tarafından 8.500.000 lira meblağlı olarak keşide edilen çekin tahrifat ile 18.500.000 liraya dönüştürülerek davacı hesabından tahsil edilmiş olduğu, TTK.nun 724.maddesi gereğince davalının kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği sorumlu olduğu, davacının bir müterafik kusurunun da bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınmadığı anlaşılan 4.960.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.02.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.